Simon Kuper bambaska bir adam... Futbolu sevmeyene bile kendini okutabilen, keyifli bir adam... En sevdigimiz futbol kitabi da zaten aylardir blog'un saginda duruyor (1 kurus kar etmisligimiz yoktur o kitaptan, hayrina, sevaben hep...)
Financial Times'ta yaziyor bu aralar (ne oldu da Guardian'dan ayrildi?). Barca - Inter macindan once, 23 Nisan'da yazdigi makaleyi okudum da bugun... Paylasmak lazim...
http://www.ft.com/cms/s/2/ead01cae-4f03-11df-b8f4-00144feab49a.html
El Traductor'un Barca'yi cok net bir bicimde, hem de formlarinin zirvesindeyken elemesi, kesin ve net bir bicimde Jose'nin galibiyetidir... Savasin bir sonraki safhasinin La Liga'da surmesi dilegiyle...
30 Nisan 2010 Cuma
Simon Kuper: Mourinho anti-Barcelona'dir...
Labels: Jose Mourinho, Simon Kuper
Duyarli miymis Karabuk'um benim...
Arkadas, bazi adam ne coskulu yasiyor hayatini?
Karabukspor'un baskani ayni zamanda Celik-Is sendikasinin basiymis efendim... Cumartesi gunu, Taksim'de 1 mayis toplantilarina Karabukspor takimini da getirecekmis... Nedeni de takimin Isci Takimi olmasiymis...
Iyi guzel aslinda ha...
Emenike'ye grev halayi cektirin asil, atletik adam, renk katar...
Labels: Emenike, Karabukspor
29 Nisan 2010 Perşembe
Cibona'ya niyet Partizan'a kismet
Son zamanlarda izledigim en keyifli video...
Labels: Cibona Zagreb, Partizan
Ulan Sergio... Ulan Sergio... Babani da sevmezdim.
Yine yanilmiyorsam, bu Sergio'nun babasini Arif'in kaleye sokmuslugu vardir... Romario'lu zamaniydi Barcelona'nin... Sampiyonlar Liginin ilk seneleri... Galatasaray'in on elemeleri takir takir gectigi yillar...
Benden iyi hatirlayan Galatasaraylilar cikacaktir - daha iyi anlatirlar buyuk ihtimalle...
Neyse - ustteki fotograf dunku mactan... Kendini Emre misali yere atan Sergio, ellerinin arasindan hakemi kesiyor, Motta atildi mi diye...
Internet keyifli yer vesselam...
Labels: Barcelona, Sampiyonlar Ligi, Sergio Busquets
28 Nisan 2010 Çarşamba
"... koduk Jose baskaaan"
Belki ardinda bir "iz" birakmayacak, belki bir akimin bas mimari degil... Belki 100 yil sonra "inverting the Pyramid 2" yazildiginda adi bir sayfada gececek...
Lakin, aktif hocalar arasinda, beni heyecanlandiran tek adamdir Jose...
"Uzayli" cocuk top goremedi, sacma sapan bir sekilde 10 kisi kalan (bu sacma sapansa Ernst'inki nedir arkadas) takimi, muharebeyi kaybetti ama savasi kazandi...
Yuruyedur Jose...
Finalde Robben'in bacagini kirmaya oynayacaksin gibi geliyor bana, hadi neyse...
Labels: Barcelona, Inter, Jose Mourinho, Sampiyonlar Ligi
27 Nisan 2010 Salı
Tsubasa ne arar lan Arjantin'de?
Ben mi yanlis hatirliyorum, yoksa Tsubasa'nin bir bolumunde iki kardes bir araya gelip rovasata mi atiyordu? Yoksa Benjamin miydi o? Bi buldurun be gozunuzu seveyim...
22 Nisan 2010 Perşembe
21 Nisan 2010 Çarşamba
Feerpiley
''Fair play tablosu vardı. Beşiktaş da bu tablonun zirvesindeydi. Bu gerçek bir tabloydu. Şimdi bu tablonun başında değilsek, bunun sebebi kesinlikle benim futbolcularım değildir''
Labels: Mustafa Denizli
18 Nisan 2010 Pazar
12 Nisan 2010 Pazartesi
Mafioso Hristo
"Messi'yi durdurmak icin makineli tufek gerekiyor" demis Stoichkov...
Katilmiyorum birader... Yilmaz hocanin karsisina ciksa Barca; diker basina Koray Avci'yi, mac boyunca hayati zindan eder ufakliga...
Adam markajinin olmadigi ligde cosuyor kanka, Egemen'le bir 10 dakika gecirsin, bakayim o calimi atmaya gucu kaliyor mu bir daha...
11 Nisan 2010 Pazar
Serie A & EPL - Neler oluyor size, neler oluyor gulum?
Roma mi? Hani su forveti olmayan, hani en iyi oyuncusu 33 yasinda, dizleri tutmayan simarik olan? Hani, en gelecek vaadeden oyuncusunu Liverpool'a gondermis olan?
Hah o Roma var ya... Bugun itibariyle Serie A lideri oldu arkadas! Yakismiyor Mourinho'ma... Yakismiyor Special One'a... Hos, Alex birakana kadar baska takima gitmesin, gelsin gecsin Manchester'in basina ister bu deli gonul... Gel 2012 gel...
Manchester demisken... Blackburn deplasmaninda da 2 puan birakarak, sampiyonluk sansini kacirdi Alexgiller... Yazik oldu bu seneye... Cristiano'suz ve Tevez'siz sampiyon olamayacagini dusunenleri yaniltamadi Alex... Bu yaz bomba bir kanat veya forvet transferi hic supriz olmaz... Benzema mi Balotelli mi olur, Aguero mu tutar Manchester'in yolunu bilemem...
Chelsea ise, evvelki hafta rezil ettigi Aston'u gecti kupada... Rakibi muthis bir performans gosteren Portsmouth! Kume dusen takimin alacagi FA kupasinin keyfi bambaska olur... Hele bir mac gelsin, gonlum (ve iddia kuponum) Portsmouth'tan yana...
Arsenal'e ise icim yaniyor... Blog'un diger ve ender yazari kicini kaldirsa, iki kelam etse de, okusak o konuda... Nerdee....
Labels: Arsenal, Chelsea, EPL, Inter, Jose Mourinho, Manchester United, Roma
Haftasonu (dunya ters donuyor edi$in)
Pek tarafli yorum yapsa da sevdigim Ridvan'dan alintiyla baslayayim bu haftaki yaziya...
El classico vardi haftasonu... Dedik ya "dunya ters donuyor edi$in" diye... Sahadaki futbol Besiktas-Trabzon macini aratan cinstendi... Ibo'nun Abidal'dan daha etkili oynadigi bir futbol haftasini geride biraktik arkadas... Messi'nin form grafigi itibariyle, UEFA'nin acilen Barcelona'ya maca 10 kisi baslama kurali getirmesi gerekiyor... Saka mi arkadas bu? Ha bir de Katalan medyasi Barca'yi La Liga sampiyonu ilan etmis de, bu da haber olmus... Ya ne edecegidi topraaam?
Iddia kuponu yaptik, yine tutmadi, pas geciyorum...
Galatasaray macini izledim, huri yani tribunden... "Jo'ya tepki olacak" dedi blogun ender yazari, "iyi izle". Simarik gunumdeyken, valide sultanin yemegin tuzunu az koydugunda verdigim tepkiden azini verdi 30 bin Galatasaray taraftari... Maci aldilar ama ligi 2-3 hafta once kaybetmislerdi zaten... Besiktas ile el ele UEFA'ya giderler... Tribunculukte "Carsi" cizgisini "Liselim" cizgisine 10 kere tercih ettigimi bir daha anlamis oldum... "Kahpe dusman al sana bomba" taraftarligini sevemedim karagozlum...
Bursaspor puan kaybetmis bir de... Uyaninca gordum... Cok normal... Fener'i sampiyon yapmak icin calisiyor butun lig... Gecen sene Besiktas'i yapmislardi, normaldir... Tersine donen donene...
Iddia kuponuna geri donuyorum bir anda "ters" diyince: arkadas ne Espanyolmus, Atletico'yu 3'ledi... Ne Lanus'mus, tek gol atamadi... Sistem oynadik guya, biriniz atsa yeter lan!
Futbola bu haftasonu geri donduk... Blog'a da... Karman corman bir yazi oldu, affola... Hadin, kalin saglicakla...
9 Nisan 2010 Cuma
Bakisina senin...
Milyon eurolari gorunce o gozler faltasi gibi aciliyor haliyle...
Mutsuzum Besiktas'in basinda Denizli varken... Bildigin mutsuz...
Labels: Mustafa Denizli
Futbola devam Gerrard
Ingiliz futbolcular bir acik artirma icin kendi karikaturlerini cizip, bir de imzalamislar...
Ustteki eser Gerrard'in...
Futbola devam usta, karikatur senin isin degilmis...
Labels: Steven Gerard
7 Nisan 2010 Çarşamba
Dev butceli Aliye
Lost'u severim... Oyle boyle degil hem de...
Lakin, sanki 4., 5. sezonda bitecek diziyi 6 sezon yapmak icin uzatiyorlar da uzatiyorlar arkadas... Yakin cekim suratlar, agdali cumleler, ne dedigi anlasilmayan diyaloglar derken, iyice Turk dizisine dondu dev butceli holivud yapimi...
Bir aralar, magripli ile Aliye'ye sarmistik, ama her yigidin dizi izleyisi ayridir dusturu ile "muzikli bolumleri atlama" taktigi gelistirmistik...
Bir Turk dizisinde arka plana muzik giriyorsa, o bolumde konuyu etkileyecek hic bir sey olmaz mantigina dayanan bu taktik ile, 90 dakikalik diziyi, hic bir eksiklik hissetmeden 20 dakika icerisinde izleyebiliyorduk...
Hani bugun yarin Lost torrenti indirecek olanlara tavsiye olsun...
Insan degil
Guzel ve yalniz blogumuzun diger ve uvey yazarinin dedigi gibi: "bir Sampiyonlar Ligi keyfimiz vardi, Robben ile Messi icine sicti"...
EPL severlerin basi sagolsun...
Labels: Messi, Sampiyonlar Ligi