29 Aralık 2008 Pazartesi

Zzzitt Gerard

Son iki postta Liverpool demisken su saatlerde kodeste sabahlayan kaptani anmamak olmaz.

27 Aralık 2008 Cumartesi

26 Aralık 2008 Cuma

Premier league'de 2008 sonu lideri: Liverpool


Keane atiyor, Liverpool Bolton'u 3-0 ile geciyor, ve Merseyside ekibi Premier League'in 2008 lideri olarak bitiriyor.

Iki maci eksik Manchester United yine arkalardan gelip alir gibi duruyor, o ayri...

19 Aralık 2008 Cuma

TTA bayi


Sacmaymis...

18 Aralık 2008 Perşembe

TurniKEN



Bobiler.org keyifli mekanmis...

Sevdik.

Derbi


Havasi da farkli, suyu da farkli, atmosferi de, heyecani da...

Derbi dedin mi bu isin tadi bambaska arkadas.

Bu derbinin blog capi dahilinde ozel bir yeri de var... Iki yazarin tuttugu takimlar karsilasiyor...

Analizi baska bir yaziya birakalim; isin kaymagi net...

Bir tarafta oyunu bir anda koparacak 3-4 ayagi olan, ama defansinda her an pimi cekilmis el bombasi gibi oynayan 4 oyuncuya yer veren Galatasaray; ote tarafta rakibi sasirtayim derken, kendi oynadigi sistemi cozemeyen, arada bir parlayan, cokca sonuk kalan, 2-5-3 gibi antika bir sisteme bel baglamis Besiktas...

Sag ustte ufak anket var; renkler belli olsun tadinda...

Dunyanin en iyi dokuz numarasi?


Rio Ferdinand, takim arkadasi Wayne Rooney'i (bugun sansimiz Wayne'den acildi) basliktaki gibi tanimliyor... 

Alex'in istegi uzerine, daha geleneksel bir forvet tipi cizen Rooney, hakikaten iyi topcu...

Lakin Raul birakmadan, tipik 9 numara tacini baska kimseye vermem ben arkadas...

Ka


Resim 2003'ten...

Bugunlerin Porsche 911 sahibi Wayne'in ilk arabasi Ford Ka imis efendim...

Şaka



Besiktas'in seker gibi kurasi, Ertugrul Saglam'in bir numarali antagonisti Metalist mac vermeden grup lideri oldu. Simdi diger gruplarin 3.lerinden kendine rakip begeniyor. Seker gibi kura deyimi revize edilir mi? Hic sanmam.

UEFA olsam PSG-Twente macini arastiririm bu arada.

17 Aralık 2008 Çarşamba

Sahi bir Arshavin vardi, ne oldu?


Euro 2008 bittiginde, akillarda en cok kalan isim suphesiz Arshavin idi...

Lakin ne olduysa, turnuva sonrasi onemli bir takima (Barcelona bir ara bayagi bayagi aniliyordu) gidecegi beklenen Arshavin hala Rusya'dayken; once takim arkadasi Pavlyuchenko Tottenham formasi giymeye basladi; ardindan da Zhirkov Rusya'da 2008'in en iyi topcusu secildi...

Andrei nerededir, ne yapar bilen eden varsa yorumlara yazsin... 

Gonullerin Sakati Eduardo


Gecen sene Martin Taylor'un futbolu iki gun once ogrenmiscesine yaptigi dalistan sonra bilegindeki her turlu organizmayi eline alan Arsenalli Eduardo'nun 10 tam ay sonra mucizevi cabuklukta toparlayip onceki gun maca ciktigini artik bilmeyen yoktur. Velhasil The Telegraph'in yorumuna gore macta ilk kayda deger hareketi 5. dakikada yedigi ufak sarjla kendini yere atmak olmus. Adina ya sakatlik psikolojisi (bkz. gecen sezonki Lincoln) ya da cakallik deyin, adamin bayagi bir sempati kredisi var kuskusuz. Ote yandan 3 senedir teneke kupa bile goremeyen Arsenal seyircisinin gozleri Eduardo'ya diktigi de unutulmamali. Gecen seneki kabus macta zirve yapmisken biten sadece Eduardo degil Arsenal'di de.

Ayrilik buna yaramadi...

16 Aralık 2008 Salı

Sarap gibin


Ne adammis su Tugay arkadas...

Turkiye'den ayrilip Glasgow yolunu tuttugunda "iyi topcu" diyordum(k)...

Ne olduysa Britanya'da kendini buldu Tugay. Efsane olma yolunda ilerlerken, onune cikan firsatlari da iyi kullandi...

Bugunlerde konusulan; kovulan Paul Ince'in (Premier League'de daha cok siyahi Ingiliz antrenor olmali diyenler?) yerine Graeme Souness'in gelecegi, ve eski hoca/talebenin bu sefer antrenor kulubesinde bulusacagi...

Souness'i gunahim kadar sevmem. Teknik direktorlugunu de cok vasat bulurum...

Lakin bu Tugay son senelerde bana sempatik geliyor arkadas, hayirlisi olsun...

Emre-ciksin...


Arkadas, su 1934 yili ne cetin yilmis; ne ters zamanda cikmis soyadi kanunu...

Hayir, Emre de, tamam; Emrecik olur, sirin; ama bir de cumle kurup Emreciksin demeye ne luzum var arkadas?

Konuya gelecek olursak; son zamanlarin parlayan sag acigi Gokhan Emreciksin, 2 milyon Euro bonservis karsiligi devre arasinda Fenerbahce'ye transfer olacakmis...

Takimda Deivid, Kazim, Burak gibi sag acikta oynayabilen oyunculari olan; en buyuk eksigi gobekte olan Fenerbahce'nin, Gokhan'i ne yapacagini bilemiyorum... 15 senede bir Tuncay cikaran Fenerbahce; arada nice Tarik Dasgun'ler; Ali Nail'ler; Yusuf Simsek'ler harcadi...

Kuram degil, olsa olsa korelasyondur diyip geciyorum...

St. Gheorghe



http://www.footballheroes.org/

Ikiz Kan - II



Tugay Kerimoglu - Sean Bean

Ikiz Kan - I

15 Aralık 2008 Pazartesi

12 Aralık 2008 Cuma

Secmece...


Fifa'nin her sene sectigi en iyi topcu odulunde son bese gelindi...

Ispanyol kokenli bu bes arkadastan biri odulu alacak...

Benim oyum, ne kadar antipatik olsa da Cristiano'ya gidiyor.

Iyi topcu...

11 Aralık 2008 Perşembe

Kiev Deplasmani


Ekran basindan ayni zevki alamadik hakkaten...

3 Aralık 2008 Çarşamba

Cassio Kaptan Oley



Gecen sene kupa eslesmesinin ikinci ayaginin en akilda kalan karesi Lincoln-Volkan surtusmesiydi. Hayat ilginc vesselam. Volkan yine benzer bir kudurusunun ardindan kirmizi gordu. Cezasi suresince klubu gostermelik kadro disi biraktik dedi. Sonra ilk lig macina kaptan cikti. Bugun itibariyle Lincoln de takiminin kaptaniydi. Bir onceki mac rakibin teknik direktorunu kudurttuktan sonra. Kudurtadur kaptan...

HLN uyegilini nerden aliyoruz?


Ajanslara dusen haber soyle:


Belçika'nın yüksek tirajlı gazetelerinden HLN, Belçika Birinci Futbol Ligi takımlarından RSC Anderlecht'in, Beşiktaşlı milli futbolcu Zan'ı takibe aldığını iddia etti.
Eger haber dogruysa, bir yillik HLN aboneligini ta Seattle'a getirtiyorum arkadas... Kutlu haberin elcisine odul vermek adettendir..

Piyero Sarlatanligi

Hürriyet Video'larını izlemet için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!


Dunyada 30 metre otedeki frikiklerin uzakligini asagi yukari veren "Piyero" sistemi ustun LigTv muhendislerinin elinde 3'un 5'in hesabini yapar konuma geldi. Santim uzerinden!!!

Ulan 7 metre kale ekranda en iyi ihtimal 200 piksel. Nerenle olcuyorsun teker teker santimleri. Hem de hatasiz! Peh...

Yemeyiniz.

1 Aralık 2008 Pazartesi

Arsenal Crossbar Challenge

Bir Sirp daha


Hemen asagida Adem'den bahsetmistik...

Manchester United, yine Partizan'dan (Kappa formayi uzun zamandir gormemistim - Serie A'yi daha sik takip etmek gerek) Zoran Tosic'i de alma pesindeymis... 21 yasindaki Tosic ve 16'lik Adem ne yapar bilemiyorum, lakin Alex begendiyse bir numaralari vardir...

Hos, Cristiano Ronaldo'yu bulup getiren de kendisi; Park'a ilk 11'de yer veren de...

Tutarsiz, bildigin...

Kucuk Kaka

Baslik biraz ters ama, Partizan'li Adem Ljajic'in ulkesindeki lakabi bu...

Sag Kanat/Forvet arkasi oynayabilen bu cocuk (16 yasinda), Partizan'in ilk 11'ini zorlamaya baslar baslamaz Avrupa'nin onde gelen kuluplerinin dikkatini cekmis...

Gelen haberlere gore bugun itibariyle Manchester United topcusu olan Ljajic'in Work Permit (Calisma izni) bile halledilmis... Sekiz milyon pound'luk bir transferden soz edilse de, resmi rakamlar henuz aciklanmadi...

Cocugu daha once duymamistim, izlememistim, ama buyrun efendim, modern gozlem araci youtube goruntuleri asagida...

29 Kasım 2008 Cumartesi

Skibbe'nin Kumari


Galatasaray halen ikinci viteste. Muhtelif maclarda oldurucu darbeyi vurdugu anlarada yakaladigi temposunu bir turlu 90 dakikaya yayamadigi gibi bu futbolu gordugumuz dakikalar her mac azaliyor. Kondusyon yetersizligi cok ciddi bir problem olarak kendisini gostermis durumda. Bir takimin kondusyon durumunu gozlemlerken iki noktaya bakmak lazim. Ikili mucadelerin ne kadari kazaniliyor ve takim ne kadar hizli pozisyon degistirebiliyor (defans-ofans transformasyonu).

Galatasaray goruldugu kadariyla ikili mucadelelerde iyi. Yapilan maclarda fizikli takimlar kasisinda bile bu tip mucadelerin en az %50'sinden galip cikiliyor. Pozisyon degisimi ise tamamen ayri bir hikaye. Ilk devrelerin ortasindan ikinci devrelerin ise neredeyse 15. dakikasindan itibaren defanstan ofansa gecerken surekli Baros'u arayip onun top saklamadaki anlik basarisina bagli olarak yavas yavas rakip sahaya yerlesiyorlar. Bu gozlemlere dayanarak oyuncularin gucunlerinin yerinde, mac yorgunluklarinin ise ust duzeyde oldugu sonucuna varilabilir.

Modaya uyup Skibbe'nin capi bu kadar, takimi da iyi calistiramiyor diyesim var ama futbolun gerceklerine bu kadar kolay ihanet etmemek lazim. Skibbe'nin capini merak eden Leverkusen ile Galatasaray'in son yillardaki Avrupa karnesine bakabilir. Lakin lafi Skibbe masumdura getirmeye imkan yok cunku bir takimin kondusyonu her hafta yukselecegine dusuyorsa bunun bir numarali sorumlusu teknik dirketordur. Skibbe maalesef bu yolda yalniz yurumuyor. Daha ligdeki ilk yenilgide yardimcilarini postalayan yonetimin Skibbe'ye is guvenligi hakkinda pek de sevimli bir mesaj verdigini soyleyemeyiz. Her maca kelle koltukta cikan Skibbe de gunu kurtarmalik hamlelerle hayatta kalmaya calisiyor. Galatasaray'in son 5-6 maca sakatliklar haric ideal 11'inden hicbir degisiklik yapmadan cikmasinin nedeni bu olsa gerek. Servet'in kafasi kiriliyor hazirda bekleyen stoperler varken hafta ici kupa macina cikiyor, 21 yasindaki Arda yorgunluktan bayiliyor, haftasonu lig macinda ilk 11 cikarken Aydin yedek klubesinde. Butun bu hatalar zincirinde rotasyona gidemeyen Skibbe kadar acemi hareketlerine Kalli'yi geri getirerek bir yenisini ekleyen yonetim de sucludur.

Kalli'nin gelmesi kesinlikle akil ermeyen bir hamle. Hocaya guvenmiyorsan kovarsin. Bu kadar basit. Kalli'nin gelmesiyle Skibbe'yi kovmak da zorlasti cunku taht sirasi oyuncular tarafindan pek sevilmeyen Kalli'de. Ote yandan Kalli daha dun geldigine gore iki Almani birden kovmak da en azindan devre arsinda kadar ihtimal disi. Kalli'nin ne is yapacagi belli olmasa da simdilik Skibbe'nin yonetime karsi emniyet sigortasi konumunda...

Skibbe pes pese her maci ideal kadro ile oynayarak ciddi bir kumar oynuyor. Cok kismetli maclar oynanir da takim devre arasina minimum puan kaybi ile girerse Skibbe ve takim biraz nefes alacak alan bulur. Ama her kumarda oldugu gibi bu kumarda da kaybetme ihtimali daha yuksek. Kuvvetle muhtemeldir ki zaten teklemeye baslamis Galatasaray devre arasina kadar seri puan kayiplarina ugradigi bir surecten gecsin. Isin en acikli yani ise buyuk basarilardan sonra Ozhan Canaydin'in mutevazi takimlari ile gecen duraklama devrini izlemis Galatasaray seyircisinin sabir gostermeyi ogrenecegine iyice tahammulsuz ve simarik tavirlar sergilemesi. Unutulmamali ki 2000 yilinin Galatasaray'ini 4 sene bir arada tutan iki etken Hagi'nin cevirdigi sayisiz maclar ve gelecek vaadeden kadrosuna sonsuz kredi taniyan seyirciydi. Hagi artik yok, taraftar kendini eglendirmekle mesgul, Galatasaray ise uzun yillar sonra yakaladigi kaliteli kadrosunu cesitli gariplikler sonucunda harcamak uzere.

28 Kasım 2008 Cuma

Sampiyonlar Keyifsizligi


5. maclar itibariyle Sampiyonlar Ligi tarihinin en kotu senesini geciriyor. Genelde son maclardan bir kac grupta birinciler garantilemis, cok ender durumlarda ise butun grup cozulmus olurdu. Bu sene tamamen cozulmus uc tane grup var:

Group CPldPts
Barcelona513
Sporting59
FC Shakhtar Donetsk56
Basel51

Shaktar, Sporting'e iki macta da yenildigi icin son mactan 4 puan almadigi surece yakalamasina imkan yok.

Group HPldPts
Juventus511
Real Madrid59
Zenit55
BATE52

Benzer sekilde Zenit, BATE'in ikili averajda uzerinde. Dolayisiyla burada da bir oynama olmayacak. Ilk iki sira da kolay kolay degismez. Hem Juve hem Real evlerinde isi bitmis son sira takimlariyla oynayacaklar. Fizik kurallarini alt ust eden Del Piero ilk 11'de oynarsa ilk devre bitmeden cakar bir tane son sozu soyler, oynamazsa ikinci devre girer cakar bir tane son sozu soyler.

Group EPldPts
Man. United59
Villarreal59
AaB55
Celtic52

E grubu da maalesef canli olarak izledigim Manchester-Villareal danisikli dovusuyle nihayete erdi. Celtic, Aalborg'dan gollu beraberlik kopartamayinca annesinin ligine dondu, Aalborg UEFA'ya gitti. Bir ve ikinci siralamasini ne Manchester ne de Villareal'in taktigini sanmiyorum.

Mevzubahis uc gruba ilaveten 3 grupta daha ilk iki takim belli. D'de Atletico, Liverpool, F'de Bayern, Lyon ve G'de Arsenal Porto isi bitirdi.

B'de ilk cikan belli; Inter klasik Italyan kismetiyle 8 puanla 5. mactan cikmayi garantiledi.

Yani son 16'nin 13 tanesi tamam. Kalan 3 sira icin 5 takim yarisiyor. Pana-Anorthosis gecenin en ilginc maci olacak. Alan kazanir ama Pana'nin puan avantaji var.

A Grubunun sonu belli (CFR Cluj), ilk 3 sira son mac piyangosu. Roma, Chelsea, Bordeaux birer puan fark ile dizililer. Roma-Bordeaux ile evinde oynayacak. 7 puaninin 6'sini gariban Cluj'dan toplayan Bordeaux Roma'da upset'i nah ceker diyesim var ama Roma kerizinden her seyi beklerim. Ote yandan Chelsea isi biten Cluj'u evinde yenemeyecekse cikmasin zaten.

UEFA yeri icin ugrasan takimlardan ise sadece 4 tanesi birbirleriyle carpisacak. Kiev-Fenerbahce ve Steaua-Fiorentina. Steaua ve Fenerbahce her turlu yenmek zorunda. Oteki turlu Kiev ve Firenze'de UEFA bayrami yasanir, insanlar sabahlara kadar uyumaz.

Favorilerin bu kadar rahat turladigi bir Sampiyonlar Ligi az gorulmustur.

27 Kasım 2008 Perşembe

Metalciler


Cem Yilmaz'in Ridvan'in programina katildiginda soyledigi gibi, "Turk taraftar en cok Kiev deplasmanina gitmek istiyor"...

Kharkiv bu anlayisin intikamini once Besiktas'i 4-1 yenip eleyerek, dun de Galatasaray'i 1-0'la gecerek almaya calisiyor...

Dinamo da Fenerbahce'yi yenip bizim Avrupa umudumuzu sifira cekerse, daha cok "ekran basindan keyif almaya" devam ederiz...

Iki Fatih...


Iki ortak noktalari var...

Isimler, ve o koldaki "Spor dostluktur" bandi...

Agirliginca altin...

26 Kasım 2008 Çarşamba

Brezilya - Rusya - Ingiltere


Kapitalizm'in carlarinin kazanclarini futbola yatirmalari ile birlikte, Rusya'da muazzam bir futbol pazari olustu. Meyvesini de CSKA'nin UEFA sampiyonlugu ve Euro 2008'deki performanslari ile aldilar...

Bu Pazar en cok da Brezilya'lilarin isine yaradi... Kendi memleketlerindekinden cok disarda oyuncusu olan Brezilya, Rusya'ya gonderdigi oyunculardan bayagi verim alacaga benzer... 

Vagner Love ile baslayan akimin son temsilcisi Jo. Sene basinda Manchester City'e transfer oldugunda dunyayi Premier League'den ibaret sanan Ingiliz medyasi soru isaretleri ile karsilamisti 21'lik Jo'yu... 

1.88lik boyuna ragmen yuksek top hakimyeti, hizi ve kafa toplarindaki etkinligi goz onune alinirsa, iyi bir antrenorun (Jose?) elinde Robinho ile birlikte EPL'in en iyi forvet ekurilerinden biri olmamasi icin hic bir neden yok (kagit uzerinde Portsmouth'un Crouch/Defoe ikilisini de begendigimi not duselim)... 

Simdilik 11 macta attigi 3 golle Robinho'nun bayagi golgesinde kalmis; ama kendisini unutmamak lazim gelir... Iki seneye, Berbatov 30'una geldiginde onun yerine Jo'nun ismini gormek sasirtmaz...

100ler takimi tamam


Bugun Thierry Henry'nin Sampiyonlar Ligi'nde 100. macina cikmasiyla ligin ilk 100ler 11'i tamamlanmis oldu. Asagidaki Sampiyonlar Ligin'de en az 100 mac oynamis topcularin listesidir. 100 mac 3 tane Super Lig sezonu... Profesyonellik kelimesini sozlesme doneminden donemine aklina getiren futbolcularin onune su listeyi koyup sonra gorusmeye baslamali.

Kaleci:
Oliver Kahn (Bayern, 103)

Defans:
Roberto Carlos (Real Madrid, Fenerbahce. 117)
Paolo Maldini (AC Milan, 108)
Gary Neville (Manchester United, 100)

Orta Saha:
Ryan Giggs (Manchester United, 122)
David Beckham (Manchester United, Real Madrid 103)
Clarence Seedorf (Ajax, Real Madrid, AC Milan, 101) (Hepsiyle CL kaldirdi)
Paul Scholes (Manchester United. 102)
Luis Figo (Barcelona, Real Madrid, Inter Milan, 101)

Forvet:
Raul (Real Madrid, 125)
Thierry Henry (Monaco, Juventus, Arsenal, Barca 100)

Genclik...

Donduk, o zaman genclere olan ilgimizi (yahu su konuda yazip da, ters bir cumle kurmamak guc) tazeleyelim... 


SoccerLens.com en cok gelecek vaadeden 20 Ingiliz oyuncuyu yazmis... Link burada.

Aralarindan, duydugum veya takip ettiklerim var... Jose Baxter Rooney'i yetistiren Everton alt yapisinda yer aliyor; 16 yasinda ve begeneni cok... Gavin Hoyte ve Henri Lansbury Arsene'in ogrencileri... Wilshire'i yanilmiyorsam Magripli yazmisti daha once... Welbeck de Alex'in elinde adam olacak bir cocuga benziyor... 

Bir kac sene sonra bakmak gerek, ne olmus bu arkadaslara diye... Baxter, Lansbury ve Wilshire'den EPL topcusu olur gibi duruyor; digerlerini bilemedim... 

Teyo...


Ilk geldiginde Deli Ibo'ya alternatif olsun diye alindigi soylenmisti... Sonradan on libero ve sol acik olarak da oynadi... 


Ama hic birinde, Denizli'nin sistemindeki forvet arkasi / serbest adam rolundeki kadar etkili olmamisti Tello... 

Form grafigi son zamanlarda artiyor, normal... Topun pesinden kosmaktansa, topu kosturmayi seven topcular, keyifleri yerine geldigi zaman boyle ani yukselisler yapar (Hagi gibi, Platini gibi adamlar bunu kariyerlerine yaymis, ama karsilastirmak sacma). 

Asil sinavini Pazar gunku macta verecek Sili'li; vatandasi Maldonado'nun markajinda oynayacagi ilk derbide... 

Derbi demisken, sag doksanda yeni anket var efendim... Bekleriz... 

Kalli


Ayrilik oncesi son postumuz eski bir Galatasaray'li olan Ergun ile ilgiliydi... Simdi ise gecmisin ex-Galatasaraylisi, bugunun Galatasaray Teknik Danisman'i Kalli ile donusu taclandiralim...

Skibbe'yi gonderme planlari yapan, Umit Davala'yi sacma sapan bir gerekceyle takimdan uzaklastiran yonetim, gecen sene sampiyonlugun mimari olup da, unvanini almadan birakan Kalli'yi takimin "danismani" olarak atamis.

Isin sonu ne olur bilemem, ama sohbetini sevdigim abilerimizden birinin dedigi gibi "yasayan en kariyerli ve yetenekli Alman Teknik Direktor" su Galatasaray'i toplarsa ligin rengi bir anda degisebilir...

Donus ve ozur


Hayir en azindan soyle bir mesaj birakip ayrilsaydik basindan islerin...


Is, guc, ekonomik kriz, kisisel olaylar, kagitlar, konferanslar derken - keyifsiz bir sure ayri kaldik blogdan.


Ben dondum, Magripli de cok gecikmez elbet...

3 Kasım 2008 Pazartesi

Ergun Hacettepe'de



Ligimizde Galatasaray Fener arasi transfer ziplamasi yapan ender adamlardan Erdogan Arica, dun sepetlenen Osman Özdemir'in yerine Hacettepe teknik direktoru olmus. Ozelemistik asabi adami. Yardimcisi da Ergun Penbe olmus. LigTv, Is ve Isci bulma kurumundan daha verimli calisiyor.

2 Kasım 2008 Pazar

Tuuu utanmaz...


F1 sampiyonlugu bu kadar ucuza kazanilmamaliydi...

31 Ekim 2008 Cuma

29 Ekim 2008 Çarşamba

Lyndsy Fonseca

Suleyman


Besiktas taraftari futboldan anlar mi anlamaz mi bilemem, ama futbolcudan anliyor...
Nou Camp'in beyaz mendillerini bir kenara birakin... Bildigin adam gondermisti bir zamanlar...
Gidenlerden Yasin Sulun 2. lige duserken, Youla Ligue 1'in yolunu tutmustu.
Riza, her zamanki gibi yeni takimina transfer edince kendisini, tekrar izleme sansi bulduk bu Anadolu topcusunu...
Ligde hedefini 6-12 arasi icin koyan her takimin isteyecegi iki uc topcudan biridir Youla (Balili, Romaschenko, Yusuf Simsek, bir zamanlarin Bursa'li Ercument'i gibi); ama o kadar bos alani adama buyuk takimda oynarken birakmazlar...
Her neyse efendim, sag doksanda yeni anket var... Benim gozumde o anketin birincisi Torres'tir...

Ljunberg gelmis hos gelmis...


Sonics'i kaybettik derken, Sounders'i bulduk Seattle semalarinda...
Komedyen (en kotulerinden) Drew Carrey'in ortaklarindan biri oldugu Sounders, ilk buyuk transferini Ljunberg'i alarak gerceklestirmis...
Eh, LA Galaxy geldiginde bir ugrariz stada; Abel Xavier de oradaysa bir hasret gideririz kendisiyle...

Park Ji Sung - Touch My Body



Bu herif Manchester'da oynasin diye Kore Turizm Bakanligi aciktan para vermiyorsa ben de birsey bilmiyorum.

28 Ekim 2008 Salı

Alex'ime bak hele...

"General Franco'nun Takımı, İspanya'ya demokrasi gelmeden önce her istediğini elde etmeye çok alışmış olmalı" 

- Alex Ferguson, Cristiano'yu israrla isteyen Real Madrid hakkinda

Karabas


"Kart göstereceğim futbolcu 'Karabaş' gibi yanıma gelecek. Ben kart göstermek için düdük çalarsam ve futbolcu arkasını dönüp giderse o benim için köpektir"

- Ahmet Cakar, Firat Aydinus kendisine kart gostermeye calisriken yanina gitmeyen Arda hakkinda.

Fikirtepe Trabzon Kiraathanesi...


Buyuk insan, zenci sever Rambo Okan; bu sefer daha da bomba bir harekete imza atmis. Avrasya maratonunda kestirme yollar kullanarak, 2 saat 48 dakika 39 saniyede bitirdigi maratonda, 40-44 yas arasinda 1.lik madalyasini da almis... 

Isin en keyifli kismi, madalyayi alan Rambo'nun ortaliktan kaybolmasi... 

Organizatorlerin elindeki tek adres bilgisi ise "Fikirtepe Trabzon Kiraathanesi". 

Keyifli herif... 

24 Ekim 2008 Cuma

Kewell


Tifil gunlerini gecirdigi Leeds United'da gelecegin en buyuk yildizlarindan birisi olarak gosteriliyordu. Ne yalan soyleyeyim o zamanki uzun saclariyla falan pek bi artist gozukmustu bana Istanbul'daki mactan once. Bazi budist karakterli insanlar vardir ters bir aninizda hisimla saydirsaniz durup bir dusunursunuz "ulan bu herif bana ne yapti da ben onun ailesindeki cift X chromosomlularinin hatirini soruyorum?" diye. Iste 2000'deki o meshur macta ettigim kufurlerde oyle bir keyifsiz tad vermisti Harry Kewell. Misal Eric Cantona veya Dennis Wise bu gruba tabi degildir. Onlara gonul ve vicdan rahatligiyla bolca saydirabilirsiniz. Harry'i de bu ekolden sanmistim ama tam tersi cikmisti. Hatta ne yalan soyleyeyim rovansta Popescu numaradan kirmizi kart gostertince, televizyon karsisinda kol gosteren bu bunye icten ice Popescu'ya sitem etmisti yakti genc cocugu diye. Devran dondu herif Galatasaray'da oynuyor, hatta muhtesem oynuyor. Inanmasi guc. Gerci vasat oynasa bile kendisini severdik gibime geliyor. Iyi ki geldin guzel insan. Erkenden gitmek falan yok, valla birakmayiz.

22 Ekim 2008 Çarşamba

Ozur ve duzeltme


Sozlerime once bir ozur ile baslayayim... Bunu kacirmis olduguma inanmak istemiyorum... 

Efendim, genc futbolculari, Serie B'lere inerek, Arjantin'in 19'luklarini takip ederek yazdik buralara... 

Lakin gozumuzun onundeki bombayi unutmusuz...

Sampiyonlar ligindeki ilk macta golle bulusan 2 oyuncu oldu bu hafta... Ilki Arsenal'li Ramsey (ki cok keyifli bir gol yahu); ikincisi ise resimdeki cocuk... 

On adi Sergio olan bu cocugun, soyadini aslinda bir cogumuz biliyor... 

Zamaninda, Galatasaray'in Barcelona'yla 3 gunde 1 mac yaptigi yillarda, kalede duran Carles Busquets'in oglu Sergio... 

Bugun Basel'le oynanan macta ilk 11 basladi, Barca'nin 2. golune imzasini da atti... 

Kendisini daha once oynarken izlememis olsam da, buldugum bilgiler kendisinin on libero olarak gorev yaptigi dogrultusunda... Izlemek lazim. 

Lacatus Iptal



Steaua Bukres 2 kez one gectigi macta Lyon'dan 5 yiyerek maglup olunca teknik direktor Marius Lacatus paydos demis. Steaua evinde oynadigi iki maci da kaybetti. Galatasaray karsisinda izledigimiz Steaua demir leblebi kivaminda takimdi. Yumusadigina kanaat getirmisler demek ki. Ligdeki durumlari da orta seker. Lider Poli AEK'in 5 puan gerisinde 4. siradalar. Kadrolu Super Lig antrenoru Multescu'nun Dinamo Bukres'i liderin ensesinde 2. sirada. Skibbe'nin yerine adaylar arasina Lacatus'u da yazdik.

21 Ekim 2008 Salı

Mac Oldu: Fenerbahce 2 - Arsenal 5

Cok da fazla soze hacet yok; buyrun macin golleri asagida...


Fenerbahce - Arsenal

Arsenal'in web sitesi, bugunku mac sebebiyle, nostaljik bir hava estirmis... 


Ustteki resim, Fenerbahce'nin 1979/80 kadrosu... Yani, Istanbul'da Arsenal ile 0-0 kalan kadro... 

Lakin, ben bu kadrodan bir isim bile sayamiyorum.

Su 11'i taniyan olursa, yorumlara eklesin...

Hadi ya...

Galatasaray'dayken begenirdim, Besiktas'a geldiginde bir turlu sans bulamamasini anlayamazdim... 


Bu aralar 1860 Munih'te (bayagi da iyi) oynayan Berkant'in sozlesmesi kokain kullandigi iddiasiyla fesh edilmis... 

Su futbolculardan bir tane akilli adam cikmiyor mu arkadas?

20 Ekim 2008 Pazartesi

Rosicky


29 Ocak 2008'den beri kayiplari oynayan Rosicky'den en son Arsene reis "sene sonuna kadar maca cikarirsak iyidir" diye bahsetmis. Adam o kadar unutuldu ki Fener maci oncesi Arsenal'in sakat listesinde bahsedilmeye gerek bile duyulmuyor. Onun olmadigi yerde, baska bir orta Avrupali Modric'e Abdurrahman celebi diyenler oldu. Tutmadi tabi...
Donsun de su herifi bir adam gibi izleyelim artik. Nasri'de ayni keyif yok.

Fernando Forestieri


Genclerden devam edelim... 

Fotografta Genoa formasi ile gorulen genc, 1990 Rosario (Arjantin) dogumlu, Italyan vatandasi Fernando Forestieri

Boca'nin alt yapisindan cikma Fernando, Genoa tarafindan 2006'da 5 yillik kontratla Italya'ya getiriliyor. 2007 senesinde Siena, Fernando'nun kontratinin %50 sahibi oluyor ve Fernando Serie B'de oynamaya basliyor. 

Bu sene itibariyle, Genoa kendisinin yine tek sahibi, ama yine Siena'ya kiralik veriliyor... 

Fizigi de, oyun anlayisi da Messi'yi andiriyor gencin (1.72 boyunda, ufak tefek bir sey)... 

Hos, Sebastian Giovinco mu Fernando mu derseniz, halen Giovinco derim; lakin Forestieri iki yila bayagi patlama yapmazsa ben de genc topcudan anlamiyorum arkadas...

Milano da iyidir aslinda...

Inter'e gittiginde sasirmistim...


70 ve 80'lerin en havali ligi olan Serie A'nin dusus donemlerinde, 3 sene ust uste sampiyon olmus, yasli kadrosu ile basariya doymus Inter'i secmek; Jose'den bekledigim bir hareket degildi... 

O da yeterince tatmin olmamis ki; "Inter ile olan sozlesmem bittiginde, milli takimin basina gecmek yerine, Ada'da bir takim calistirmak istiyorum" diye konusmus...

Alex'in yerine adam arayan Manchester, pesinden kosar mi acep?

18 Ekim 2008 Cumartesi

Werder Firtinasi

Bu sene Werder'in maclari apayri geciyor. Borussia Dortmund ile yaptiklari macta, Dortmund son 3 dakikaya 2-1 onde giriyor. Sonra Werder 3-2 one gecse de mac uzatmada gelen Dortmund golu ile 3-3 sonuclaniyor. Anlatilmaz yasanir bu adamlar. Buyrun yasayin:


3-3 Werder Bremen vs. Borussia Dortmund Highlights - MyVideo

Not: Spiker sizi dovmek istemiyor.

Mukemmel!


"MUSTAFA Denizli, şimdiye kadar her önemli maçtan önce oynamayı alışkanlık haline getirdiği ve kazandığını söylediği sanal maçlarda ilk kez yenildi. Denizli, "Bayer Leverkusen ile kafamda sanal maçlar yaptım, fark yedim" dedi."
Mustafa Denizli'nin Milliyet gazetesinde yer alan 2001 tarihli roportajindan...

Not: Fenerbahce, Leverkusen ile oynayacagi 2 maci da 2-1 kaybedecekti... Ilk macta gollerden birini henuz 25 yasinda olan Michael Ballack atacakti.

2. Not: Sag doksana anketi caktik... Bekleriz...

Hey onbesli, onbesli...


Iyice genc sever damgasi yeme yolunda gidiyorum, lakin, napayim arkadas...

Resimde gorulen, Hugo'dan hallice bir tipe sahip olan Kuran kursu biyikli cocugun adi Reuben Noble-Lazarus... Oynadigi takim ise Barnsley...

30 Eylul'de oynanan Championship (elin Bank Asya 1. Ligi) macinda, henuz 15. yasindan 45 gun almisken sahaya cikan Lazarus; Ingiltere'de resmi maca cikmis en genc oyuncu unvanini da elinde bulunduruyor.

Bizde 17'lik Batugol milli takima cikar da, elin Ingiliz'i bunun altinda kalir mi usta?

Douglas Costa

Sigorta kutusunun onunde cekilen resminde, kameraya sacma sapan bir bakis atmis bu cocugun adi Douglas Costa...

Elinde iki tane teneke kupa tuttuguna, boynundaki madalyaya bakmamak lazim...

Gremio'lu bu 17'lik cocugun pesinde Avrupa'nin butun buyuk kulupleri kosuyor.

5 milyon Euro'yu getirenin alacagi kontratinda yer alsa da, Manchester United'in 8 milyon Pound'a kadar cikabilecegi; Alex'in Brezilya'li ikizlerin ustune bir de Costa'yi Brezilya'dan alip getirmek istedigi soyleniyor...

Rastgele...