30 Ağustos 2009 Pazar

Yemisim Total Futbolunuzu



Nankatsu tribun fedaileri kanmaz bu numaralara. Bildigin Tsubasa taktigi lan bu.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Matematik 101: Elano < Tabata


Matematik biliminde "axiom"lar vardir - dogrulugu kabul edilen bilgiler... Gelin Turk futbolundakilerden bir kismini asagiya yazalim:

1. Guiza Fenerbahce'ye 18 milyon Euro bonservisle gelmistir
2. Galatasaray Elano'nun bonservisi icin 7.5 milyon euro odemistir
3. Gaziantepspor, Tabata'yi Besiktas'a 8 milyon euro karsiliginda vermistir
4. Besiktas, Bobo icin St Ettienne tarafindan teklif edilen 5.5 milyon euroyu kabul etmistir

Buna gore, Bobo'nun degeri Elano'dan, Elano'nunki Tabata'dan, Tabata'ninki de Guiza'dan dusuk...

Sinan'im, hani Bobo 3 Guiza ediyordu ya...

O baglamda, Tabata ve Elano'yu kac Bobo'dan aliyoruz? Ya BJK Plaza kac Bobo eder? Sampiyonlar Liginde gruplara kalmanin Guiza cinsinden kuru nedir abi?

Pi'yi 3 alabilirsiniz arkadaslar, baslayin...

25 Ağustos 2009 Salı

Robben > Man UTD


"Senol'lar Birol'lar gider, Yusuf'lar Sanli'lar gelir" sozunu cok severim... 1000 post icinde en az 2-3 kere de alintilamisimdir...
Bu lafin yakisacagi bir kuluptu Besiktas... Artik degisti... Soze uygun, degismeyen iki kulup var gozumde: Manchester United ve Arsenal...
Cok uzak tarihlere de bakmaya gerek yok... Farkli farkli pozisyonlara da...
Sir Alex David Beckham'i takima monte ettiginde, sag kanadi Andrei Kanchelskis'ten devraliyordu...
David Beckham'in ardindan sag kanada 18'lik bir genc geliyordu... Dunyanin en pahalisi Cristiano Ronaldo "Beckham'in yerini dolduramayacak" damgasiyla mucadele etmek zorunda kaliyordu...
Cristiano'yu gonderen Sir Alex, Antonio Valencia'yi Wigan'dan getiriyor, sezon basinda da ilk 11'e yerlestiriyordu...
Antonio iyi topcu - Cristiano kadar olmasa da...
Lakin, son transfer dedikodusu ilginc... Sir Alex Nani'den bekledigini bulamamis olacak ki, Arjen Robben'in pesine dusmus... Alex'in yapmaya alisik oldugu "genc" transferlerinden degil...
Robben yasitim... Ceyrek asiri bugun devirdim, yasli hissediyorum... Robben nasil hisseder bilemiyorum, lakin Nani'nin morali bozulmustur bu transfer haberine...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

60 dakia icin 6 saat yol... (keyifli not)


Londra'dan Sivas nereden baksan 6 saat tutar (Sivas'ta havaalani oldugunu varsayarak).
Gorunen o ki, o kadar uzun yolu 60 dakika mac yapmak icin gelmis Hamer Bouazza...
Sahaya ciktiginda - hem ten rengi hem de tipi nedeniyle - Sivas'in alt yapisindan cikan bir cocuk sanmistim... Oyle aman aman bir top da oynamiyordu... Lakin, gecmisinde EPL olan adam iyi adamdir mantigi ile yaklasmak lazim gelir diye dusunuyordum...
Ama buyrun... Hamer, "Sivas'a alisamadim" diye pilini pirtisini toplayip ayrilmis kentten...
Bulo - Sivas'a bir iki Laila Reina yapsak mi? La ilahe illallah yetemeyebiliyormus bazen...
Not: Bu kategoride rekor sanirim hala Francesco'ya ait. Besiktas'a geldiginde Seba'nin aslinda baska bir Francesco'nun pesinde oldugu, ama menejerlerin isim benzerliginden yararlanip sacma sapan bir 3. lig topcusunu gonderdiklerini soylemislerdi... Ardindan Gordon'un menejerlerden komisyon aldigi konusuldu... Turk kuluplerinin tuccar mantigi ile yurutuldugu senelerden... Bu aralar o bayragi iki adam tasiyor: Ilhan Cavcav ve Yildirim Demiroren... Ilhan gidici gibi duruyordu gecen gun macta, Yildo, hadi birincilige oynuyorsun yine...
Not2: Ustteki notun bir post tadinda olmasi...

Edebiyat: 10. Matematik: 10. Ukalalik: 10. Mantik: 1.



''Bu eleştirileri yapanların bildiği kadar, benim unutmuşluğum var. Kargalar bana kılavuzluk yapamaz. O zaman burnumuz kötü yerlere gider. Kargaların çeşitleri vardır; leş kargaları vardır, kılavuz kargalar vardır. İkisinden de hayır gelmez''

"Simdi 7 puanda olsaydik kimse ulemalik taslamayacakti"

''Her şeyi değerlendiririz. Hayatımız boyu her fikre açık olduk. Kimse bize akıl vermeye, yol göstermeye çalışmasın''

- Mustafa Denizli, bugunku basin toplantisindan

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Geldigin gibi git Mustafa


Ertugrul Saglam kovuldugunda takim ligde namagluptu...

Sampiyon olurken bile kotu bir oyun oynuyordu Besiktas...

O igrenclik mide bulandirici boyutlara geldi...

Sen guldukce bizim icimiz eziliyor birader, birak eziyet etmeyi, sampiyon olmus takimin "yorgun" hocasi olarak ayril su sahalardan...

Git kendine fazla kufrettirmeden.

Bonus: Demiroren, bir de senin geldigin gibi gittigini gorsek... Holosko dursun hesabi...

20 Ağustos 2009 Perşembe

19.19

Kosu on saniye once bitti...

Huseyin 100 metreden sonra, 1 hafta icerisinde 200 metre rekorunu da 19.19 ile kirdi.

Limitin bu mu demistik?

Degilmis...

18 Ağustos 2009 Salı

Eight Belles


Gectigimiz sene dunyaca unlu Kentucky Derby at yarisinda favori Eight Belles yaris esnasinda sakatlanip iki bacagini birden kirinca pistin ortasinda uyutulmustu. Butun dunyanin izledigi trajik ve gercegi kabullenmesi zor bir andi. Bu arada Fenerbahce Edu'ya yol vermis.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

En iyi Ingiliz...


Tarihte bir cok kisi basligin sonunu "... olu bir Ingilizdir" olarak bitirmistir...

Emperyalizmin bayrak tasiyan milletini genel kaninin aksine keyifli bulurum... Koklere bagliligin getirdigi melankoliyi mi seviyoruz - her Ingilizin nostaljik oldugunu mu dusunuyoruz? Bilemem...

Andy Murray kendi dalinda hic bir Ingilizin yapamadigini basararak; ATP Tour'da 2. siraya yerlesti...

Fransa ile beraber, 1800lerden beri tenisin degisik varyasyonlarini oynayan Ingilizler icin hem huzunlu, hem keyifli bir gelisme...

Lakin...

Fedex'in oldugu bir dunyada, Andy 1 numara olamayacagini bilerek yasiyor...

Iskence birader bu...

16 Ağustos 2009 Pazar

Limiti bulduk mu hocam?


Hastasiyiz Huseyin'in...

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Cimlere basma Figer!


Turkiye'nin "persona non grata"si olmasi gereken adam, aha bu kemik gozluklu Juan Figer...

Turk futbolunun kokune dari eken; Nobre gibi bir duz adama 2.750 milyon Euro verdirilmesini saglayan (Demiroren, benim uc yasinda yegen daha olgun, mantikli bi adam), Bobo'nun St. Etienne transferine tas koyan, Lugano'yu Fener'e itelemeye calisan, Alex'ten dunyanin parasini yapan, Robinho'nun butun transferlerinde bir hinlik olmasini saglayan...

Ne pis bir adamsin sen arkadas...

Cizgi film kotusu gibi - bir tane iyi tarafin olsun be!

14 Ağustos 2009 Cuma

R8? Kac yasindasin evladim sen?


Cok buyuk umutlar beslemistik...
Besiktas alt yapisinda yaptiklarini gordukce gururlanmistik...
Arkadasim, bir kere de kiciniz kalkmasin.
Anasi (Seda Sayan) ve babasi (Sinan Engin), 19 yasindaki Ogulcan'a ilk arabasi olarak Audi R8 almayi uygun bulmuslar...
R8...
Hani en son V10 modeli cikacagi aciklanan, Gallardo'nun Audi markali olani...
Hani "supercar" adi altinda, benim diyen zenginin bu darbogazda almaya cesaret edemedigi...
Eh, 19'luk cocugun piyasa yaparken kaldirimda yuruyen bir adama carpmis olmasini, bu adamin Ogulcan hakkinda polise sikayette bulunmasini, 19 yasindaki cocugun bir anda kondugu R8le ne yaptigini bilmemesini dogal karsilayacagiz...
(Ciger/Mundar iliskisi mi? Niye olmasin?)

13 Ağustos 2009 Perşembe

Senin de saclarin agarmis arkadas...


Futbol aleminin gelmis gecmis en "ac" oyuncusu Romario...
"Attigim gollerin cetelesini ben tutarim" diyerek, istatistik kurumlarinin aksine, hazirlik maclarini da dahil ederek "1000 golu gectim" diyebilen, Napolyon'u aratmayan bir adam (Napolyon kendisini imparator ilan ettiginde, taci Papa'nin elinden alarak kafasina kendi elleriyle yerlestirmis; 800 yilinda Charlemagne'den beri Papa'ya kafa tutan bir kac imparatordan biri olmustu).
43 yasina gelmis Bebeto'nun ekurisi... "Babamin vasiyetiydi" diyerek America takiminin formasini giyecekmis...
Her kusu optun, bir leylek kaldi birader... Onu da hallet bari...

Cannavaro > Maldini ?



2006 kupasi Fabio'nun ellerinde aynen boyle havaya yukselmisti...
Dun oynanan Italya - Estonya karsilasmasiyla, Cannavaro bir unvana daha kavustu...
Cocuk Maldini'nin sahip oldugu "en cok milli olma" unvani, artik 127 mac ile Fabio'nun elinde...
Dogdugum yil A takiminda oynamaya baslayan Maldini'nin yeri bambaskadir, o ayri...

11 Ağustos 2009 Salı

Halit Ergenc - sunun uzerine hala poz kesiyorsun...


Fotograf Haftasonu gazetesinden...
Abi biz seni boyle bilmezdik (o ruj mu o?)

Ariza bir adam geliyor...


Kayserispor yabanci transferinde ilginc bir rota izliyor... FM'deki shortlist'ime cok benzeyen bir liste uzerinden calisiyor, bir sekilde de isi bitiriyorlar...
En yakin ornekler: Olembe ve Agahowa bu ligde top oynadi arkadas... Hem de Wigan'dan sonra - oyle Romanya/Polonya uzerinden filan da gelmeden...
Her ne kadar Kayserispor ikisinden de yararlanamamis olsa da (e kotu transfer o zaman?) yine Premier League'den bir oyuncuyla anlastilar...
Ariza Makukula Kayserispor'la 1 seneligine sozlesme imzalamis...
Ariza'yi bir kac kez izledim. Aklimda kalan en onemli ozelligi 1.92lik boyuyla, hava toplarindaki saglamligi... Crouch ve bilimum zurafaya da boy vermis olan Allahim, Ariza'ya bir de kafasini kullanma yetenegi vermis...
Ikinci bir ozelligi daha keyifli Ariza'nin...
2002 senesinden beri 2 sezon ust uste ayni takimda oynamadi. Oncesinde de, sadece Salamanca'yla 2 sezon ustuste gecirdi (39 mac 21 gol). Arada Nantes, Sevilla ve Benfica'ya bonservisiyle transfer olurken; Valladolid, Gimnastic, Maritimo ve Bolton'da da kiralik olarak oynadi...
Ariza'nin Congo'dan "Avrupa'yi ogren, bize anlat" diye gonderilmesi...
Olur mu?

Skandalı çözen adam


Hurriyet gazetesinde haberin basligi ve beni benden alan fotograf da aynen boyle. Daha sonra butun haber servislerine yayildi Denizli'li elektrik teknisyeni Metin Ucak'in hikayesi. Bu da keyif arasinda uretilen bir kurgu olsun:

Denizli'deki meshur elektrik kesintisi esnasinda stadda teknisyen yok. Hatta anlasildigi kadariyla Denizli stadinin elektrik gorevlisi diye bir sey yok. Macin ortasinda isiklar sonmus. Ortalik zifiri karanlik. Denizlili Ibrahima Bangoura kayip. Yetkililer panik halinde "bu isi bir tek Metin cozebilir" diyorlar. Metin abi bu esnada kahvede maci izliyor. Denizlispor'da calistigi eski gunlerden kuskunlugu var. Tribunde yerini almamis. Telefonu calinca gecenin uzun olacagini anlayip cayina attigi sekeri tili tili tili diye karistiriyor, derin bir hup cektikten sonra, telefonun oteki ucundaki Denizlispor yetkililerine "biraktim ben o isleri" diyor. Uzun ikna cabalarindan sonra "bu is size pahaliya mal olacaktir" sartini mecburen kabullenen Denizlili yetkililer Metin abiyi stada getirebiliyorlar. Dortlu polis eskortu ve tepeden helikopter destegi ile stada giris yapan Metin abi jeneratoru sebekeye baglayip dugmesine basarak Guiza'nin ikinci golunun onunde hicbir engel birakmiyor.

Futbolcu top sektirirken, taksici direksiyon basinda, Umit Besen de piyanosunun onunde poz verir. Elektrikci ne yapsin? Ogrendik ki kontrol kalemini sigortaya sokarak poz verirmis. Selamlar Mehmet abi. Turk futbolu Pazartesi'nin ilk saatlerindeki varligini sana borclu.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Haftasonu (yine yeni yeniden)


Sezon acildi... Haftasonu postlari da tekrar aramizda (aramiz?)...

Haftasonunun startini Cuma gunu verdik... Is yerinde, hatta cok da isimin oldugu bir gunde, Besiktas'im yeni sezonun acilis macinda sahadaydi... Hangi mantikla yapildigi anlasilamayan Olimpiyat Stadi yine bombostu... Hani Besiktas'in seyircisi en iyisiydi? 80 bin kisilik stadi dolduramamak nedir arkadasim? Hos iyi ki doldurmamislar... Keyifli basladi aslinda Besiktas. Ilk 30 dakika da adam gibi top oynadilar... Nobre efendi adam, 2.750 cok gelmis olacak ki, her topa atliyordu; "hakediyorum" diyebilmek icin. Gol de geldi aslinda, ama en sevdigim topculardan Ibrahim Akin'in tek basina attigi golden sonra bitti mac... Tello'ya penalti var diyorlar... Yahu ligin ilk haftasi daha, adam gibi top oynayalim once... Giden 2 puan aranir mi? Aranir... Sezon basi puani ile sezon sonu puani bir sayiliyor... Besiktas'in kadrosu iyi ama Teknik Direktoru ve yonetiminde cok buyuk problemler var... Devre arasini goremez Mustafa hoca... Hayirlisi da bu... Yaninda yonetimi de goturmeleri dilegilyle... (Batugol kalsin Demiroren gitsin?)

Ikinci gunun maci bence haftanin da en guzel maciydi... Trabzon Sivas'a konuk oluyor; blogun diger yazari futbolu bilmediginden "Trabzon iyi takim" lafima "Umut disinda futbolculari yok" diye karsilik veriyordu. Benim icin Umut o takimin en zayif halkasi... Gokhan Unal dondugunde ve Gabric takima katildiginda, ancak sonradan oyuna girer... Cale iyi oyuncu, Selcuk muthis, Ceyhun'un da kumasi iyi... Sivas'in durumu ise tam aksi istikamette... Cok kotu bir takim. Gecen seneki uyum gitmis, yerine sacma sapan kararlar veren, ne yaptigini bilmeyen 11 adam gelmis... Kamanan disindaki topcularinda mac cevirebilecek yetenek yok; takim oyununu da oturtamadiklarinda sanslari cok azaliyor. Bulent'e zaten kani isinan kimse yoktur... Shaktar'a elenecekler... Mactan akilda kalanlar, Ceyhun'un sutlari, ve Trabzon'un oyunuydu... Hakettiler... (Baris Memis vardi, noldu?)

Ucuncu gunun maclari bir onceki gune gore cok kotuydu... Gaziantepspor tas gibi takim. Julio tam bir Anadolu topcusu, tek basina mac cevireceklerden... Galatasaray'a attigi gol muazzam... Galatasaray'in ileri 4'lusu cok is yapacak dediler... Simdilik gozuken uyum sorununun asilamadigi... Keita'dan umudum yok... Rijkaard Elano forma girdigi zaman forvet arkasini Kewell - Elano - Arda olarak kuracaktir. Keita ve Nonda iyi yedekler - ama ancak o kadar... Yalniz Galatasaray'in kalan 6 oyuncusu henuz istenilen duzeyde degil... Linderoth sakatlanmis, Topal da daha hazir degil... Cok supriz maglubiyetler alabilirler... 3 atip 4 yiyebilirler... Gaziantep maci alabilecek bir oyun oynadi ama Galatasaray yakaladigini atti... Rijkaard buyuk sans Cimbom icin, bunu kullanmalari lazim.

Fenerbahce ise bambaska... Geleni gideni bol... Ama takim nasil oluyorsa ayni takim. Daha cok pas yapiyorlar, evet, ama zaten bu Aragones'in oturtmak istedigi sistemdi... Aldiklari Brezilyalilar henuz takima uyum saglayamamislar... En buyuk transferleri tartismasiz bir sekilde Guiza... Daum gelince "pivot santrafor"un cok gol atmasi beklenen sonuc zaten... Alex yine istedigi ozgurluge kavusmus... 100'den fazla golu, 90'dan fazla asisti aynen bu sistemde yapti... Yine is yapar. Mehmet Topuz transferi yanlis diyenlerin hakli cikmasi cok ilginc. Ozer bu takimda oynar, ama topu ayagina isteyen Topuz'un Fener'de isi zor... Deivid'i kesebilir mi? Bence kesemez. Maca gelince... Tadsiz tuzsuzdu... Lambalar bile isyan etti... Kesintiden sonrasini da izlemedim zaten... Cumartesi aksamindan kalmaydim (o da baska bir postun konusu aslinda) - kafayi vurup yatmayi tercih ettim... Bu sene Fener pimi cekilmis el bombasi; elde de patlayabilir, dusmani da patlatabilir...

Turkcell super lig... Hosgeldin.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Galatasarayli Gozu Ile Turkcell Super Lig'in Yeni Sezonuna Bakis


Iki sene once bana Milan Baros, Harry Kewell, Elano Blumer, Kader Keita ve Arda Turan'in yanina bir de Steven Gerard'i yazip Liverpool'un 2009 kadrosu bu isimlerden olusacak deselerdi ikna olmakta pek zorlanmazdim. Galatasaray transfer doneminde kesinlikle muazzam isimleri kadrosuna katti.

Yalniz boyle bu kardoyu alip baslarina da Frank Rijkaard ve Johan Neeskens'i ekleyerek Turkcell Super Lig'de Omer Erdogan, Ismail Guldurenler'in uzerine salmak Iznik Korfez Pisti'ndeki Palio Cup'a Bugatti Veyron ile katilmak gibi bir hadisedir. Galatasaray bu sene sadece Turkcell Super Lig ve UEFA Avrupa Ligi'nde mucadele edecek. Isler yolunda gider de UEFA Ligi'nde ilerleme kaydedilirse bu kadro SL'den gelen bir iki eli yuzu duzgun takimla mac yapar hepi topu da o olur. Sezonun gerisi yogunlukla ilerdeki acar forvete burun vurarak pas atan kadrolara karsi mac yaparak gececek.


Onumuzdeki sezonun hedefleri itibari ile Glatasaray kadrosu manasizca kaliteli gozukuyor olabilir. Ancak ayaklar yorgana iki metre uzun geliyor kanaatine varmadan once mevcut vaziyeti biraz irdelemek lazim. Sampiyonluk yarisindaki diger iki rakibe bakarsak, bu hedef icin gayet ciddi olduklarini goruruz. Besiktas futbol olarak vasatin uzerinde bir goruntu vermese de duzenli olarak istikrar saglayabildigi bir sistemle oynuyor. Yabancilarin deyimi ile buradan varacaklari tek nokta daha yukarisidir. Zaten de tekrardan sampiyonluk yarisinda var olmak istiyorlarsa gecen sene aldiklari puanin cok daha yukarisini hedeflemek durumundalar.

Fenerbahce ise Turk ligini en haso Anadolu antrenorunden daha iyi bilen Daum'u getirerek hedefinin adini hic utanma sikilma olmadan sampiyonluk olarak koydu. Transfere akil almaz meblaglar sacmalari kendi tercihleridir ancak aldiklari isimler kadro kalitesini arttiracak captalar.

Iki senedir goruldugu uzere Sampiyonlar Ligi on elemesi hic de kolay bir tur degil. Platini kucuk takimlara yer acacagim diye kasarken cok buyuk takimlari on elemeye iterek SL'nin bu turunu resmen ufak ve orta capli kluplerin mezbahasina cevirdi. Turkiye'den Sampiyonlar Ligi'ne katilma hakkini garantileyen (ve durum itibariyle gidecek tek takimi belirleyen) lig sampiyonlugu hic olmadigi kadar deger kazanmis durumda. Gelirler bazinda ise Kupa 1'de gruplara kalan her takim Kupa 2'yi kaldiracak takim kadar para yapmayi Agustos ayindan garantiliyor. O nedenle 3 buyuklerin butun restlerini sampiyonluk adina cekmis olmalarini dogal karsiliyorum.

Transferde harcanan paralara bakildiginda parasinin en cok karsiligini alan takim suphesiz Galatasaray. Fenerbahce'de taraftara "Dunga iki ay sonra milli takima cagirmayi dusunuyormus" diye lanse edilen Oliveira'dan bir hafta sonra Galatasaray'in benzer bir ucretle acikladigi isim Elano Blumer. Belki Oliveira, Patrick Viera'nin 3. gobekten kuzeni cikar, Elano da Jardel, Lincoln'un izinden giderek dip yapar. Bunu zaman gosterecektir. Ama kagit uzerinde ve risk yonetimi minvalinde kazanan Galatasaray. Keita ise her halukarda 7.5 milyonluk maliyetine ragmen kemer sikma gunlerinde getirilen 2 milyonluk bilimum adamdan (bkz. Lukunku, Bratu) iyi transferdir cunku Lukunku'ya verilen 2 milyonun uzerine sifon cekersiniz. Keita, Elano gibi adamlarin ise her zaman icin ikinci el piyasasi vardir. Kaliteli yabanci almanin mali olarak da mantikli oldugunu her zaman savundum. Anelka, Meira orneklerinde goruldugu uzere klupte bekleneni veremeseler de uzerine kar koyarak satmak hic de imkansiz degil. Lincoln'e ayri bir parantez acmak lazim cunku adami el birligi ile butun ulke bok cukuruna atti. Simdi alacak musteri bulunamiyorsa bunun Lincoln'un futbolu, kalitesi veya karakteri disinda pek cok nedenleri var.

Galatasaray adina son olarak goz atilmasi gereken nokta herkesin hem fikir oldugu yumusak karin defans. Marsilya Ribery'den sonra bir kez daha Galatasaray'a kazigi cakarak Servet transferinden beklenmedik bir sekilde vazgecti. Servet gitseydi muhtemelen yabanci bir defans alinip yani Asik, Zan, Gungor rotasyonu ile doldurulacakti. Servet takimda kalinca bu plan sanirim rafa kalkti. Bu defans bu sene hedef olarak belirlenen Turkiye Ligi'ne kafidir. Her ne kadar mantar gozukseler de Servet Zan ikilisi son iki sene sampiyonlugu kazanan takimlarin tandemlerindeki en onemli iki insandan olusuyor. Kaldi ki arkalarinda bekleyen cok kaliteli iki Emre ve bir Semih var. Ya uyum saglayip ligde muaffak olacaklar ya da klube ile tanisacaklar. Insan en iyi performansi baska hicbir cikis yolu olmadigi zaman sergiler. Zan ve Servet'ten de oyle bir ters motivasyon bekliyorum. Olmazsa da lig bazinda cekinceli olsam da simdilik endiseli degilim.

Yaziyi bir gozlem ile bitirmek istiyorum. Galatasaray'da yeni transferler olsun, milli takim kampindan donenler olsun butun futbolcular belli bir antreman surecinden gectikten sonra forma sansi buldular. Bu nedenle sezonun ilk ciddi ve telafisi olmayan Tobol macina bile teknik ve taktik antremani en fazla almis genc oyuncularla baslandi. Diger yandan Fenerbahce'de Santos ve Oliveira ucaktan indikleri hafta Avrupa Kupasi macina ilk 11 basladilar. Dusunun bu adamlar o kadar yeniler ki birlikte antremana ciktiklari Fener kadrosunun yarisini sokakta gorseler tanimazlar. Daum bunu her zaman yapiyor. Sozde Turk dostu ozde ise en az bizim kadar yabanci hayrani bir antrenor gozumde. Bu tavrinin formalari sirtindan alinan futbolculara hic de olumlu yansidigini dusunmuyorum.

Okyanus manzarali stadyum


Fazlasiyla etkileyici bir kare...
Dunya Kupasi 2010 icin yapilan stadyumlardan biri...
Yer: Cape Town, Guney Afrika.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Cirpinirdi Karadeniz..


Once haberi verelim: Batuhan Besiktas'a geri donmus.
Basina yansiyan gerekce "Batuhan'in Gaziantep kampina katilmamasi"... Sorunlu bir futbolcu profili cizmeye cok merakli basin, "Batuhan Antep'e gitmek istemedi" demis...
Arkadasim.
Bu isler ilkokuldaki Hava Kolu'na benzemez. "Istemiyorum" diyip isin icinden cikilmaz...
Olanlara izafi bir tahmin yapmak gerekirse (tahminin izafi olmayani var mi?) - bizim manav sahibinden hallice yoneticilerimiz halen transfer ezikligini uzerlerinden atamadilar. Once Topuz davasindan darbe yediler, ardindan gelen Rijkaard, Keita ve Elano darbeleriyle sarsildilar...
Simdi akillari sira kagit uzerinde is yapmak icin bir "10.5" lafinin pesinden kosuyorlar...
Eh o 10.5 icin, once elindeki ikinci sinif topculari cikarman gerekiyor (Delgado benim gozumde 3. sinif). Delgado'ya sene basinda sacma sapan bir kontrat yapip, sakat adamin bonservisini de o kapisinda kole oldugun Ulker'den alinca, ortaya cikan sonuc basit: para eden yabanciyi satacaksin...
Tello ve Holosko'yu satsan, taraftar BJK plazayi kafana yikar...
Eh o yuzden degil mi ki bir senedir "Bobo huzursuz, Bobo gitmek istiyor" gibi haberleri basina sizdiriyorsun...
Istedigin ortam olustu iste... Lakin bu sefer de Bobo'nun yerine oynayacak adamin yok...
Yani isin ozu sudur...
Bobo satilacak, yerine sacma sapan bir 10.5 (ne abi bu, 11 numara sol aciktir, 10 numara forvet arkasi, yani biz solda oynayacak forveet arkasi mi ariyoruz... Tello ne o zaman?) alinacak...
O halde, Batuhan'a "geri don" denmistir. O da geri donmustur. Sorunlu filan degil, 19 yasinda, cocuktur daha...
Bu kadar basit.
Not: Bu iste Levent Erdogan'in parmagi yoksa, ben de bir sey bilmiyorum arkadas.

4 Ağustos 2009 Salı

Macin anasini s...n


Basliktaki sozu hakemin suratina soyledigi iddiasiyla Rustu'nun 2 mac cezasi istenmekteymis...

Bir: Rustu sahalarda ender bulunan efendilikteki oyunculardandir...

Iki: Yunus hakikaten macin anasiyla iliskiye girmistir... Lakin Besiktas cok da hakeden bir top oynamamistir. Ayrica macin anasiyla olan musibetler cok gorecelidir; cok uzerinde durulmamasi lazim gelir...

Uc: Su sozu demisse Rustu ceza alacaktir. Lakin, daha lig baslamadi arkadasim, ne bu gaz?

Dort: Bunu 20 yillik kaleci soyluyorsa, ben sahada olsam o hakeme Brutality ile girmistim demektir...

Besi gec alti: Bu sene iki takimdan da cacik olmaz...

20 kisi daha bulun


Blog yazarlari olarak 2 kisi tamamiz... 20 adam daha bulursak, adam basi 20 milyondan az bir ucretle Olimpiyat stadini kiralayabiliyoruz...

Daha dogrusu, Dubai Milli Takimi yoneticilerinden olsak, kiralamistik bile...

Gunlugu 400 liradan, 2 ayligina Dubai Milli takiminin antreman sahasi olacak Olimpiyat stadi...

Macaristan Puskas'la aniliyor arkadas...

Biz peskesten oteye gecemedik...

2 Ağustos 2009 Pazar

Super kupa tipleri...

  • Nostaljiciler: Kupanin isminin Super Kupa olmasini da yadirgarlar, Almanya'da oynanmasini da... Onlar icin bir numarali sezon oncesi kupasi TSYD kupasidir... Ozlemle anarlar...
  • Metalciler: Kupa olsun tastan olsun diyenlerdir... Mahalledeki hali saha macinin galibine bile kupa verilmesini isterler... Sokak basindaki demir ustasinin en buyuk yancisidirlar. Zararsizdirlar.
  • Istatistikler: Uc buyuklerin birbiriyle olan maclardaki istatistiklerinin yakinliginin farkindadirlar... Bu tur lig harici maclarin stressiz ortamindan yararlanarak, rakibinin bir mac daha onune gecmek icin yanip tutusurlar... Ayni grup lokantaya gittiginde "Abi burda 20 masa olsa..." hesabini da yapar...
  • Kayitsizlar: Ne Super Kupa'nin ne oldugunu billirler; ne de hangi takimlarin oynadigini... "Abi tek mac mi bu" favori sorularidir... Genellikle ligin basladigini 2. haftada ogrenir, "Ilk macta ne yaptik abi" diye sorarlar... "Yaptik" derken koyduklari iyelik eki ile hangi takimi kastettikleri hic bir zaman bilinmez... Sessizce cekilirler futbol arenasindan...

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Daha ozleyememistik...


Kagit uzerinde Besiktas - Besiktas PAF oynanmasi gereken macla basliyor 10 aylik maraton...

Yarin, Turkiye'de oynanan ilk Super Kupa maci var... 21:00'de FOX Tv veriyormus...

Daha dun gibi geliyor Yusuf'un goluyle sampiyonlugun gelisi...

Turkcell super lig...

... hic bitmedi?!?