28 Mayıs 2010 Cuma

27 Mayıs 2010 Perşembe

Bi Ziya bir Bulent... Bitirdiniz lan Izmir'i...

Sivas'in gulu, en sairane teknik direktorden kurtuldugumuzda cok sevinmistik ulkecek... Her adam sevilecek degil, ama Turk futbolunda bir bu adami, bir Aziz Yildirim'i bir de Fatih Terim'i sevemedik arkadas (Demiroren'i sevememek mumkun degil, ne zaman nefretle yaklassam, adamin bizi sinamak icin gonderilmis bir test oldugu sonucuna variyor, silkinip kendime geliyorum).

Bugunku haberlere gore, Bulent - Don Kisot - Uygun (o istifa mektubunu bir yerlerden bulun okuyun arkadas, bu kadar mi keyifli olur bir insan) Bucaspor'un basina gecmis...

Turk futbolundaki anlamsiz "birinci ligde Zonguldakspor oynayacagina Izmir'den bir takim oynasin abi"  takintisina sahip olanlardan biriyim...

Once Mourinho'nun yandan yemisi Ziya hoca bir degil iki Izmir takimini eledi... Ardindan da Bucaspor kendi kendini vurdu...

Tamam arkadas, siz kazandiniz...

Taraftarsiz, tarihsiz, metodsuz, sistemsiz takimlar ulkesi olalim... 10 tane TD'nin surekli dolastigi 7-8 takim surekli ligde olsun... Belediye takimlari ciksin en ust lige, 100 kisiye mac oynasinlar... Genclerbirligi tuccarliktan baska bir sey yapmadan 50 senedir 5-12 arasinda kendine yer bulsun...

Ulan ne tarifsiz acilar yasattiniz be ulke futbolu olarak...

Puu...

Mourinho: "Gogus uclarim cok hassas"


Aciklamanin orjinali "Madrid hucum futbolu oynayacak"mis... Lakin, vucut dilin baska diyor Jose...

23 Mayıs 2010 Pazar

Futbol videosu demisken...

"Take it to the next level" videosu da unutulmaz... Guy Ritchie imzali Nike reklami... Muthis...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Izledigim en iyi futbol reklami (Write the Future)

Izlerken bu kadar keyif aldigim bir video olmamisti... Bravo Nike, bravo!!

21 Mayıs 2010 Cuma

Hakem Sensin - 1

Hadisenin orjinali Guardian'dan... Hakem sizsiniz, anlatilan durumu nasil yorumlayacaginizi asagida yazin beyav...

1. Sari kartli defans oyuncusu, uzatma dakikalarinin sonuna dogru oyundan alinirken kasti bir sekilde yavas davraniyor. Siz oyuncuyu uyardiktan sonra hala agir agir hareket eden oyuncu, karsi takim oyuncularini ve seyircileri de provoke ediyor. Ne yaparsiniz?

2. Bir frikigin hemen kullanilmasina izin veriyorsunuz - ama sari kart sahibi bir defans oyuncusu topu durdurmak icin tam onunde bekliyor. Sinirlenen frikik aticisi topu defans oyuncusuna dogru vuruyor ve geri donen topu guzel bir voleyle 90'a asiyor. Gol mu?

3. Ciliz bir penaltiyi kurtaran kaleciye kosuyor defans oyuncusu... Sarilip kutlayayim derken, defans oyuncusunun eli net bir sekilde kalecinin elindeki topa carpiyor. Rakip takim oyunculari atisin tekrari icin etrafinizi sariyorlar. Simdi ne olacak? 

Hadi rastgele, yorumlar gelsin...

20 Mayıs 2010 Perşembe

Guardian'dan 2.lik icin sevinen Fenerbahce yorumu...

Asagidaki yorum, Guardian yazari Amy Lawrence'nin son yazisindan alinti:

"The twist in the tale saw delirious celebrations in Bursa and Istanbul simultaneously, because some bright spark with a microphone at Fenerbahce's Sukru Saracoglu stadium announced (wrongly) that Bursaspor had faltered and they were champions. Such cock-ups do not get accepted in Turkey with the kind of stoicism observed at Manchester City in 1996, when they famously welcomed the "news" that they had escaped relegation by easing off for the last 12 minutes of a crucial game, a scene that turned tearful and melancholy when corrected scores from elsewhere condemned them. Miserable contemplation not really being the thing at Fenerbahce, their fans instead stormed on to the pitch, set fire to their seats, clashed with police and went on the rampage in the streets outside."*

Hani yillar boyu hep Arjantin'de, Kolombiya'da ne bileyim, Yunanistan'da olurdu da okurduk bunlari... Hayir, tarihi olay oldu (Abidin postu hemen asagida, en sevdigim postlardan biridir) ama bir sekilde yine Fenerbahce'den konusuyoruz dunyacak... Hakikaten buyuk kulup iste bu arkadas...

* Hikayenin en ilginc yani, ileri-zekali bir gorevlinin Bursaspor'un puan kaybettigini aciklamasiyla beraber, kutlamalarin ayni anda hem Bursa'da hem de Istanbul'da baslamasiydi... Bu tur sicip-sivamalar Turkiye'de Ingiltere'de oldugu gibi sukunetle karsilanmiyor. Olanlar, Manchester City'nin 1996'da ligde kaldiklarini dusunup, son 12 dakika oyundan ellerini ayagini cektikten sonra ligden dustuklerini ogrenmelerine hic benzemiyordu... Mutsuz ice-donuklugun Fenerbahce'de yeri olmadigini taraftarlarinin stadi yakmasindan, polisle catismasindan ve sokaklarda olay cikarmalarindan anlayabiliyoruz...

Inverting the Pyramid (Piramidi ters cevirmek)


Bu aralar bir iki ktaba fena sardim... Ufak ufak anlatmaya baslayalim...

Ilk kitap Jonathan Wilson'un Inverting the Pyramid'i. 

Detaya ilerki postlarda gireriz, ama genel hatlariyla durum su: kitabin akisi icerisinde futbol taktiklerinin tarih boyunca degisimi var...

Futbolun ilk gunlerindeki "en cabuk sekilde gol atmaliyim" ic gudusunun tezahuru 2-3-5 taktigi ile aciliyor kitap... 

Kitabin sonuna geldigimizde gunumuz futbolunun 4-5-1'den bozma 4-3-3'une kadar geliyor Wilson...

Kitabi okurken aldigim notlari onumuzdeki gunlerde yavas yavas yazmayi dusunuyorum, simdilik, eger ilgilenen olursa, buyrun efendim, linki minki hemen yanda, tiklayin alin dusunmeksizin...

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Golsuz Esitlik'ten: Rustu ve 2 resim arasindaki fark...

Alintinin kaynagi nedir, ne degildir bilemem... Alintilayip ayni seyi on kere yazmak da istemedim... Buyrun efendim, direkt olarak Golsuz Esitlik'ten okuyun...

http://golsuzesitlik.blogspot.com/2010/05/iki-resim-arasndaki-zihniyet-fark.html

Villa bitti sirada Fabregas var...


40 milyon Euro'ya David Villa'yi bitirdi Barcelona (ki bana sorarsan, yararlilik acisindan Ibra'yi katlar, Eto'o'yu bile gecebilir) - muthis bir transfer...

Guardian'in haberine gore, daha da buyuk bir bomba patlatmaya hazirlaniyor Barca... Haftasonu gelmeden Cesc'in Katalunya yolunu tutacagini yazmislar...

Tahmin edilen bedel 50 milyon Euro civarinda...

Xavi - Fabregas - Iniesta... Vay babam vay...

18 Mayıs 2010 Salı

Chelsea taraftari 1 Manchester 0


Haber cok ilginc...

Daily Mirror'un dedigine gore, Manchester United'in telesekreterini bir katakulliyle degistiren Chelsea taraftarlari, klasik karsilama yerine "We are the champions" sarkisini soylemisler...

Haliyle, United'e ulasmak isteyenler haftasonu boyunca Chelsea taraftarlarinin marsini dinlemis...

Hayir, Bank Asya 1. Lig'den takim yapsa, odaci, cayci filan kovulur... Manchester'de kadrolu cayci var midir ki?

not: haberi ulastiran yufufi'ye selamlar...

17 Mayıs 2010 Pazartesi

O penaltiyi kaciran ayagina senin Lampard...


Uc kupon yaptik...

84'te Lampard penaltiyi disari atti...

Real Madrid, 4-5 atarak gittigi maclarin ardindan Malaga ile deplasmanda berabere kaldi...

Hayir ucu bana dokunuyor arkadas - 9 liranin gittigine mi yanayim, 85 lira alamadigima mi...

Ufak hesaplarin pesindeyim bu ara, yargilama beni Mualla...

Mutlulugun resmi tamam Abidin. Sen baska bir sey yap...

16 Mayıs 2010 Pazar

Sampiyon bursa


"...alkislayin ibneler Bursa sampiyon"

- anonim, az biraz once, LigTv ekranlarindan yankilanan ses...

14 Mayıs 2010 Cuma

Cimboma adam yetistiriyoruz


Besiktas U16 takimi final macinda Denizlispor'u 1-0 yenerek kupayi kazanmis...

Iyi oldu iyi, 3 sene sonra bu cocuklari da baska takimlara peskes cekeriz...

Yalniz, Galatasaray'in alt yapisi gayet iyi arkadas, Florya ve Umraniye'de iki tesisleri var...

13 Mayıs 2010 Perşembe

Maradona: kendini baltalayan ustad


Hani ara sira, sik sik, "dunyanin gelmis gecmis en iyi oyuncusu" tartismasi yasanir...

Hic anlamadim arkadas neyi tartisirlar...

Nasil Messi aktif futbolcular icindeki en iyi topcuysa, gelmis gecmis en iyi futbolcudur Diego... El Dios'tur... O meshur golde gecen "tanrinin eli" lafin gelisi degildir, hakkaten topa elle temas vardir ve o topa degen el futbol tanrisinin elidir...

Lakin is teknik direktorluge gelince durum ayni degil...

Arjantin'in modern yillarda gecirdigi en kotu on eleme turunda, 18 macta 100'e yakin aday topcu cagiran Diego'nun buyuk etkisi var...

Brezilya'yi 2 macta da yenemeyen, Bolivya'dan 6 gol yiyen takimi son dakikada elemeleri gecince basin mesuplarinin aile esrafinin hatrini soran da Diego...

El Dios 30 kisilik aday kadrosunu aciklayinca, halen ve surekli delilikle dahillik sinirinda dolastigini bir kez daha gosterdi... Treble'nin ucundaki Cambiasso'yu degil de, nemalarin yatmasini bekleyen Veron'u takima cagirdi... Tam tecrubeli adam ariyor diye dusunurken, bu sefer Zanetti'yi kenarda tutarken, Heinze ve Palermo'yu kadroya katti...

Kadrosunun 1/3'unu Arjantin'de oynayan topculardan olusturan Diego - Gago ve Milito (defans olani) gibi adamlari da almadi kadrosuna...

Gruplari cok kolay - Yunanistan, Nijerya ve Kore'yi toplasan bir takim etmedigi icin, Arjantin buyuk ihtimalle 3 galibiyetle ceyrek finalde Almanya'nin rakibi olacak... O macin ardindan tiris tiris geri donerler evlerine... Diego da "Messi benim kadar buyuk topcu degil, asil bizim damat iyi olacak" diye demec verir...

Ne kiskandi arkadas Diego su Messi'yi... Halbuki Zagallo'yu ornek alsa - kupayi hem oyuncu hem hoca olarak alsa...

Hayat bayram olsa...

FD 7


Bu aralar liseliler gibi verdim kendimi FD'ye, yine yeni yeniden...

Devrik guzel... Agir agir hos...

Albumun tinisi adeta tek bir sarki demis sozlukten biri... Sansimiza o tek sarki o kadar guzel ki, sabahlara kadar dinleniyor arka planda...

Yalniz, FD diyince Alev Alev var bir de...

Asil Adi Sevda var...

Ah Adi Sevda...

Durup durup dinleyin birader, buyrun: http://listen.grooveshark.com/#/s/Adi+Sevda/2wYvyc

Not: Bu Asuman denen kadin kim birader? Bi anlatin gari...

11 Mayıs 2010 Salı

Zola Pert


West Ham'in basinda 80 maca cikti Zola...

109 yillik kulubun yalnizca 12. teknik direktoruydu...

Takimi tarihi boyunca Ingilizlere emanet eden yonetim (arada bir Iskoc var) - ilk defa adanin disindan biriyle calisiyordu...

Lakin Zola alabildigi 23 galibiyetle, ayni zamanda istatistiki olarak en kotusu olarak tarihte yerini aldi...

Bugun itibariyle kovulmus durumda...

Severiz Zola'yi, ama West Ham'a oynattigi topa ben de isinamamistim arkadas...

Allah belanizi versin


Beşiktaş'ın genç futbolcusu Batuhan Karadeniz, 2 milyon euro bonservis bedeliyle Eskişehirspor'a verildi.

Gizemli misin lan?


Hayir bi an karsima ciksa refleks olarak tekmeleyebilirim ansizin...

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Totti: buyuk oyuncu olamamak...



Su hareketi yapabilecek kadar alcaliyorsa biri, aldigi kupalar da, attigi goller de, ciktigi maclar da hictir...

Sifirdir...

Fenerbahce sike ya-pa-cak-tir

Arkadas - hani oyle boyle degil, ettigim laflari teker teker yemek istiyorum... Hani, Ankaragucu ciksin sahaya, adam gibi oynasin topunu... Hatta Fenerbahce de ciksin, elinden geleni yapsin... Catir catir yensin Ankaragucunu...

Lakin, mac oncesi, su asagidaki gibi haberler cikmasin be... Bi Italya, bi Yunanistan, bi bizim memleket...

Medeniyet 10 bin yildir bu uc ulkenin topraginda, ama yetmeyince yetmiyor...

Ankaragücü'nde İsyan Çıktı

Sarayköy Tesisleri’nde saat 10.30’da yapılacağı açıklanan antrenmana hiçbir futbolcu çıkmadı.Teknik direktör Roger Lemerre ve antrenör Ümit Özat, yarım saat bekledikten sonra soyunma odasının yolunu tuttu.

Süper Lig’de şampiyonluğun kaderini belirleyecek maçlardan biri olarak gösterilen Ankaragücü-Fenerbahçe karşılaşması öncesi Başkent’te şok bir gelişme yaşandı. Uzun süredir transfer ücretlerini alamadıklarını belirten Ankaragücü futbolcuları, dün sabah yapılması gereken antrenmana çıkmadılar.

Ankaragücü’nün Sarayköy Tesisleri’nde basına kapalı olarak yapılması düşünülen dünkü antrenmanın saati 10.30 olarak belirlendi. Ancak hiçbir futbolcu sahaya çıkmadı. Teknik direktör Lemerre ve antrenör Ümit Özat, sahada yarım saat boyunca bekledi. Ama yine de hiçbir oyuncu gelmedi. Bunun üzerine Lemerre ve Ümit Özat da soyunma odasının yolunu tuttu.

Sürekli oyalandık

Tesislerde bulunmalarına rağmen sahaya çıkmayan futbolcular, bu protestolarının nedenini de “Transfer ücretlerimizi aylardır alamıyoruz. İçeride yüklü miktarda paramız birikti. Ankaragücü’ne olan sevgimiz ve saygımız nedeni ile bugüne kadar dayandık. Her türlü fedakarlığı yaptık. Ankaragücü’nün başarısı için gecemizi gündüzümüze kattık. Ancak sürekli oyalandık. Artık sabrımız kalmadı” diyerek açıkladılar.

Garanti istediler

Seslerini duyurabilme adına bu protestoya gittiklerini belirten futbolcular, bugün yapılacak antrenmana çıkıp çıkmama konusunda da henüz karar vermediler. Bugün yüklü bir ödeme yapılmaması ya da çok iyi bir garanti verilmemesi halinde bu protestonun devam edebileceği öğrenildi. Hiç idman yapılmadan doğrudan Fenerbahçe karşısına çıkılabileceği de bildirildi. Ankaragücü futbolcularının toplam 10 milyon lira alacağı bulunduğu öğrenildi.

Bu tarihi eylem sonrası Ankaragücü yönetiminin futbolculara karşı nasıl bir uygulamaya gideceği de merak konusu oldu. Yaşanan bu protesto nedeni ile kafalarda çeşitli soru işaretleri oluştu.

İkna edemezlerse A2 ile çıkacaklar

Ankaragücü yönetimi bu sabah futbolcularla bir toplantı yapacak. Fenerbahçe maçı öncesi çeşitli şaibelere meydan vermemek için, futbolcular ikna edilmeye çalışılacak. Bu ikna çabaları sonuç vermediği taktirde sahaya mecburen A2 kadrosu ile çıkılacak. Bu arada futbolcuların bu eylemi yapmadan önce hukuki anlamda bazı girişimlerde bulundukları öğrenildi.
Hürriyet

7 Mayıs 2010 Cuma

Doom gibin (Gameshow)


Su grafigi gorunce fazlasiyla nostaljik oldum arkadas... Biri usenmemis, oturmus, insanlarin ne zaman "Doom gibin" ("doom clone") yazmak yerine "first person shooter" yazmaya basladigini arastirmis...

"Doom gibin" diyince, yasitlarimin aklina gelen ilk seyin "Gameshow" olmasi gerekiyor...

90'larin ortasinda tanismistim dergiyle... MAC vardi... Engin Abla vardi...

Benetton yaslarimizdan ciktigimiz doneme rastladi... Oyunlarin kendilerinden cok yazarlarin geyigine tutulmustu ergen beynimiz...

Ardindan renkli versiyonunu cikardilar derginin... Ondan sonra kuse kagida basili buyuk Gameshow geldi...

Renklendikce kendisinden bir seyler kaybediyordu dergi... O ufak kan kayiplari, gittikce buyudu, ve bir gun kapandi dergi.

Simdi elime alsam "bu ne boktan geyikmis" der, bir koseye atarim belki...

Ama o ne gunlerdi be abi...

Ridvan'i da kirarlar...


Usenip saymadim, ama Denizli'nin dedigine gore, Besiktas bu sezon 8 kirik vakasiyla karsilasmis...

Takimca "kaynasma hedesi" olarak Pamplona'ya gidip, boga kosusuna katilsak 8 tane sakat yasamazdik arkadas...

Bugunku formalite macinda (haftaya Besiktas Bursaspor'a yenilecek, iddia'da gonul rahatligi ile basabilirsiniz) Ridvan'in sol bacaginda kirik ve kas kopmasi meydana gelmis...

Yazik, cocuk (Necip ve Ismail ile birlikte) cok da iyi oynamaya baslamisti...

Yeni sezona sakat giren adamlarin ne hale geldigini, daha once gormustuk (bkz: Serdar Kurtulus). Umarim Ridvan daha akilli davranip tumuyle iyilesmeden sahaya donmeye calismaz... Cok iyi topcu olacak cunku bu cocuk...

6 Mayıs 2010 Perşembe

1 milyon dolar mi? Biz bosuna oynuyoruz birader...


Arkadas, ilginclikler gunu galiba bugun...

2KSports firmasi bir yarisma acikliyor... Baseball 2K10 oyununun en zor ayarlarinda kusursuz bir oyun* oynayan kisiye 1 milyon dolar verecegini duyuruyor...

Oyunun cikmasinin ardindan daha 24 saat gecmeden...

...Alabama'li Wade McGilberry artik bir milyoner.

*Kusursuz oyun (perfect game) - beyzbolda topu atan oyuncunun (pitcher) karsi tarafa hic sayi sansi tanimadan oyunu bitirmesi.

Adam oldu lan, ne sari karti?


Olay cok enteresan.

Hirvatistan 5. ligindeki Mladost FC - Hratski Sokola maci... Dakika 35. Mladost'lu Goran Tunjic bir anda yerde kaliyor. Macin hakemi Goran'in kendisini yere attigini dusundugunden, kosarak yanina gidiyor ve sari kart gosteriyor...

Olayda FIFA talimatnamesine aykiri hic bir durum yok...

Bir ufak ayrinti disinda...

Pozisyonda Goran kendisini yere atmiyor... Kalp krizi geciren 32 yasindaki defans oyuncusu, bir anda yigiliyor ve hayatini kaybediyor...

Bazisi cok sanssiz arkadas, adam sonraki hayata bile sari kart sinirinda basliyor...

Chamakh cakmaya geldik...


Chamakh bonservissiz Arsenal yolunu tutmus efendim... Adam gibi bir "striker"dan yoksun Arsene, takimi yine 3. yapti...

Arsenal'in oyun yapisinin Bendtner gibi bir kazmaya bile gol attirabildigini (hem de Barca karsisinda) dusunursek, Chamakh seneye buyuk ihtimalle 25 golu gorur...

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Bunca yil okuduk ama...


Bunca yil okudum... Master'ini yaptim...

Arkadas, sevdicegi koynuma alip, kod yazarken soyle bir poz veremedim ya...

Ben bu dunyayi neyleyeyim...

Fotograf 1983 tarihli Alman bir bilgisayar/kod dergisinden...

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Bas bas paralari Hull City'e



Mac goruntusu Hull - Arsenal macindan. Sag ustteki elektronik reklam panosuna dikiz. Hull'un 2-1 kazanmasina 20/1 veriyoruz diyor canli bahis reklami. Mac 1-1, macin 70. dakikasi ve mac Hull'un sahasinda. Hull seyircisine kufur gibi reklam.

Dusunuyorum da Ali Sami Yen'de Fener maci, Selcuk golu atmis ve 70 dakikada Galatsaray'in beraberligine 10/1 veriyoruz Iddaaa diye reklam donuyor. Daha dogrusu dusunemiyorum. Dusunmek istemiyorum.