25 Haziran 2010 Cuma

Andorra dogumlu Fenerli...



Yapmamak gerek, son duduk calana kadar (hatta caldiktan bir iki dakika sonraya kadar) sevinmemek gerek dedik...

Hatta, mesele penaltiyi kacirirdiktan sonra dalga gecmek degil, mesele 3 puani almak yegen...

Cok keyifli video cok...

Biz biliyoruz da mi oynuyoruz?


Kuzey Kore - Fildisi Sahilleri maci, 6/25.

22 Haziran 2010 Salı

Dunya Kupasinin katilleri

Hayatimda izledigim en kotu Dunya Kupasi oynaniyor su anda... 90 dunya kupasini hayal meyal hatirliyorum, 94'te zirve yapmisti keyfim, 98'de Fransa suprizi iyi goturmus, 2002'de Turkiye gaziyla izlemistim... 2006 kupasi da defansif anlayisin on planda oldugu, sikici bir kupaydi...

Ama o gunleri mumla ariyorum arkadas...

Inanilmaz keyifsiz bir futbol oynaniyor Guney Afrika'da. Hincal Uluc olsam, bunu 2 nedene baglarim: Jabulani ve Vuvuzela.

Biri futboculari amator kume topcularina donusturuyor, digeri ise ne kulturu ise, kafada fil tokusturuyor...

Tamam, dunya futbolunda 2 onliberolu, "once yemeyelim" mantigi populer bu aralar, ama Jabulani'nin sahadaki oyuna etkisi yok diyen futboldan anlamiyor... Hayir, bu pasi atan Kaka, tutan Robinho; ama top garip bir sekilde sekip taca cikiyor... Bana kimse oyuncular "yorgun" veya "formsuz" demesin... Oyuncu olmamis da top olmus mu?

Bu arada - Portekiz'in 7-0lik macini cikarirsak, mac basina 2 golden az atilmis oluyor ki, 94'teki kupada gol ortalamasi 2.7, 98'de 2.6, 02'de 2.5...

Sicayim sizin kulturunuze de, topunuza da, tufeginize de, agir sanayi hamlenize de...

21 Haziran 2010 Pazartesi

Gece, Dunya Kupasi ve bizim cocuklar

Bu cocuklara "bizim" demek belki biraz optimist... Hepsi yurt disinda dogmus, buyumus, oranin cocuklari aslinda... Yine de bir yakinlik var, artik isimden mi, Turkiye'nin DK'da olmayisindan mi bilinmez...

Mesut Ozil (Almanya)
Mesut'un patlama yapmasi bekleniyordu, lakin ilk macin sonundaki kadar dillere pelesenk olmasi sanirim beklenmiyordu... Ikinci macta Klose'nin kirmizi kart gormesiyle ilerde cok yalniz kalsa da, mekanik oynayan Almanya'nin en yaratici ismi... Buyuk ihtimalle Werder'de cok durmaz, forvet arkasi oyuncu seven bir lige (Ispanya, ve plase Ingiltere) gider. Kumasi en iyi Turk oyuncu...

Serdar Tasci (Almanya)
Turnuvaya gelmeden once muthis bir sezon gecirdi Stuttgart'ta... Lakin, onundeki Friedrich'in performansi tecrubesiyle birlesince, forma yuzu goremedi henuz... Ceza veya sakatlik haricinde forma giymeden donebilir Almanya'ya...


Eren Derdiyok (Isvicre)

Bayer Leverkusen'in Bundesliga 4.nde rolu buyuktu... Isvicre'de ise ilk mac ilk 11 basladi, golde de rolu buyuktu... Onun getirdigi topu Fernandes iceri tiktiginda, Ispanya yikiliyor, Isvicre bir mucizeye imza atiyordu (olan benim kuponlara oluyordu yine). Eren Basel'de de Leverkusen'de de belirli bir cizgi yakaladi, Isvicre'nin de en yetenekli topcularindan... Buyuk ihtimalle Bundesliga'da 3-4 transfer daha yapar futbolu birakana kadar. Dunya Kupasinda ise cok parlayacaga benzemiyor... Nkufo sevdasi bitmedikce, Fernandes ile degisimli oynarlar...

Hakan Yakin (Isvicre)
Hakan'i cok onceleri begenirdim... 22 yasinda Grasshopper'a transfer oldugunda gelecek vaadediyor, Basel'e geldiginde yeteneklerini konusturuyordu... Talihsiz bir Galatasaray macerasindan sonra belini tam dogrultamasa da, Isvicre Milli Takiminin kadrosuna secildi... Simdiye kadar oynadigi tek macta hic bir varlik gosteremezken, bir de sari kart gordu... 33 yasinda, takima abilik yapmaktan baska vazifesi var midir, bilemem...




Gokhan Inler (Isvicre)
En sona, Ozil'den sonra 2. star adayini biraktim... 25 yasinda, ama Isvicre'nin kaptani Inler... Vieria'nin biraz acik tenlisini dusun, biraz da dribblingi hafif zayif olani... Pozisyon bilgisi ve oyuna hukmedisi muthis... On libero arayan butun Avrupa kuluplerinin listesinde... Udinese'den bu sene buyuk bir takima transferi hic supriz olmaz. "En buyuk artisi dinamizmi" diyerek iyice Korkut abi havasi yakalayalim da, bu postu sonlandiralim...

Daha sonra: Bizim memlekette top oynayip da kupaya gidenler postu...

DK'dan ogrendiklerim: Ilk 10 gun


1. Teknik direktore kufur edeceksen, arkadaslarinin olayi basina sizdirmayacagindan emin olman gerektigini... (Anelka thrown out of the squad)
2. Kupada oynanan 29 macin sadece 8'inin ust oldugunu... Her mac gunu, o gunku maclarin tumunde "Alt" oynamis olsaydim 3 kuponumun tutacagini... Onun yerine 13 kupon batirip 3 kupon tutturabildigimi...
3. Isvicre'nin Dunya Kupasi'nda en uzun sure gol yemeyen takim oldugunu (559 dakika). Bu titri 3 turnuvaya yayarak kazandiklarini... Bundan onceki unvanin Italya'ya ait oldugunu... (Isvicre'den rekor)
4. Memlekette bir cep telefonu olabilmek icin hayatini feda etmeye hazir milyonlarin oldugunu... (Dunya kupasinin parlayan yildizi)
5. Politikasini benimsemesem de Kuzey Kore'yi tutabildigimi... Bunun icin parasi olmayan topcularin, halka acik bir spor salonunda yaptigi antremanin goruntulerini izlemenin yeterli olabilecegini... (Youtube)

...ogrendim

(Devami gelir bunun)

PS: Daha kisisel bir notta da... Donecegini bilsen de (saglik, selamet, vs) ozlemek neymis, ogrendim...

18 Haziran 2010 Cuma

Tek karede: Amerika - Slovenya Maci


Amerika'nin futbolda basarili olma ihtimalini sevmiyorum. Ulkecek hala futbolla ilgili sacma sapan espiriler yapacak kadar uzak olduklarini goz onune alirsak, basarili olmalari bildigin zaiyat...

Lakin, bugunku maci dingil hakem aldi, 3 puani 3'e boldu, birini Amerika'ya, birini Slovenya'ya verdi, sonuncuyu da kendine sakladi...

Yalniz, macin golu,  macin karesi usttekidir...

Priceless hesabi ifade...

Almanya maci: tek karede


Teknik, taktik anlatmaya gerek yok...

Zaten 4 yilda bir oluyor, bir de hakemler katletmese su kalitesiz Dunya Kupasini...

Ispanyol hakem, ilk yari boyunca her harekete sariyi cikardi... Lakin, gol sonrasi taraftarla sevisen Jovanovic'e kartini gostermedi...

Hayir, elin hassas, bari iki tarafa da esit mesafede ol be usta...

17 Haziran 2010 Perşembe

Adieu Fransa


Bu postu macin 83. dakikasinda atiyorum...

Son duduk calmadan buyuk konusulmaz ama, konusuyorum arkadas... Fransa bu dunya kupasina veda etti az once...

Son mac Meksika + Uruguay Latino birligi kurar, berabere bitirir ve el ele bir ust tura cikarlar...

Her oyuncusu tek tek bakildiginda gayet saglam olan Fransa da, takim olamamak nedir, Raymond gibi bir kulustur hocaya sahip olmak nedir, top oynayamamak nedir, onun dersini verip gider Guney Afrika'dan...

Blanco gibi gobekli adamdan bile gol yediler ya...

Adieu Fransa...

15 Haziran 2010 Salı

Dunya Kupasi'nin parlayan yildizi


Tartismasiz bir sekilde, bu en tatsiz dunya kupasinin en buyuk yildizi fotograftaki Paraguay taraftari...

Hadi bari bir de hizmet sunalim... Kendisinin adi Larissa Riquelme'ymis efendim...

Rezil bir topun oynandigi, vuvuzela denilen illetin kafa s.ktigi su kupada, gonlumuz gozumuz acilsin...

14 Haziran 2010 Pazartesi

H. Arikan'a da verin bi %10


Son dakika haberlerine gore, Liverpool Chelsea'dan gelen 7 milyon Euro'luk teklifi kabul etmis, ve Yossi Chelsea yolunu tutuyormus...

Soylenen paralar biraz ucuk, ornegin Guardian'a gore 4 yil ve haftada 80 bin poundluk bir kontrattan bahsediliyor...

Yossi en sevmedigim 3-5 topcudan biri... Kariyerinin buyuk bir bolumunu de 8-0'lik maca borclu...

Hakan Arikan topu onune onune tepikledigi Yossi'den %10 istese yeridir arkadas...

13 Haziran 2010 Pazar

Q7'i almis Besiktas...

Daha gecen hafta, buyuk konusmus, Demiroren ancak Audi Q7 alabilir demistim...

Q7 bugun itibariyle Besiktas'li...

Ha sevindik mi? Hayir... Lincoln ayarinda bir performansin uzerine cikarsa, bu postu da onume koy yerim... Benim icin keyifli transfer Holosko'nun 10 milyona Avrupa'ya gitmesi olur... Ne bileyim, alt yapidan Necip'in yanina bir de sol acik cikarmak olur... Ismail Koybasi ve Ridvan'i sol ve sag bek olarak gormek olur...

Ha bir de, Holosko'yu verip Sercan'i aliyormusuz diye duyumlar var... Dunya Kupasinda oynamadan Holosko'yu satan adamin beyninden suphe duyarim.


(Not: Vuvuzela yasaklaniyormus bir ihtimal, hadi hayirlisi)

11 Haziran 2010 Cuma

O vuvuzela'yi bildin mi?


Hah, o sana girsin...

Arkadasim, ne kulturmus be... Hayir, ulkecek sembolumuzun "icine uflenen boru" oldugunu dusunuyorum da...

Sokaga cikamazdik lan kitacak...

8 Haziran 2010 Salı

Galatasaray'in Turk sol bek fetisi

Blog'un diger ve ender yazariyla konusurken dikkatimi cekti... Galatasaray'in Caglar Birinci transferinin anlamsizligindan bahsederken, bir anda "Turk sol bek fetisi" tehsisini koyduk Cimbom'a... Son 16 yilda Galatasaray'in sol bekinde oynayan topcular sunlar:

1994-2007 Ergun Penbe (300 mac)
1994-2002 ve 2003-05 Hakan Unsal (207 mac)
2003-2004 Abdullah Ercan (7 mac)
2005-2007 Ferhat Oztorun (18 mac)
2007-2009 Volkan Yaman (48 mac)
2007-... Hakan Balta (80 mac)
2010-... Caglar Birinci (0 mac)

Vay bana vaylar bana...

DK2010: Iyi dunya kupasi gecirirlerse star olur bunlar


Dunya Kupalari keyiflidir arkadas... Benim icin bir keyif de iyi bir dunya kupasi sonrasi piyasasi artan oyunculari takip etmek...

Ustteki 11, bu seneki kupanin yildiz adaylari... Iyi bir DK'nin ardindan ya buyuk takimlara transfer olurlar, ya da bulunduklari takimlarda ilk 11 oynamaya baslarlar...

Aralarinda Vela ve di Maria favorilerim... Seneye ikisi de buyuk sorumluluk alacak hale gelirler...

Hos, bu listenin en cok hosuma giden noktasi, iclerinden bazilarinin bir mac bile yapmadan ulkelerine donecek olmalari...

Genc oyuncu bu arkadas, final maci olsun, ben de guvenmem allasen...

Dunya Kupasi'na 3 kala...

Dunya kupasina, "obur tarafin" gozunden hic bu kadar gercekci bakilmamisti...

2 Haziran 2010 Çarşamba

Q7

Demiroren'in alip alabilecegi tek Q7 resimde... Hos guzel arabadir ha, hani yarin obur gun colugumuz cocugumuz olunca dusunuruz biz de almayi...

Ulan bi kaset, bi kayit yok mu birader?

Deniz Baykal bile birakti gitti koltugunu...

Allaaaaaaaaaah....

Iki gun once kulube yakin bir arkadas diyordu, "Denizli gidecek, yerine Schuster gelecek" diye...

Bernd'i aslinda teknik direktor olarak cok sevmem... Alman'larin Ersun Yanal'i; lakin Mustafa Denizli Besiktas taraftarinin gitmesini istedigi 3'lunun diregi (Yildirim Demiroren ve Nobre diger 2si)...

Bugun gelen haberlere gore, Denizli'nin takimla ilisigi kesilmis... 

3'un 1'i gitti...

Darisi kalanlarin basina...

1 Haziran 2010 Salı

Raja RIP: 10 dedi olmadi 11 dedi olmadi... 13'te oldu oh be...

2009'da Fransiz Acik'ta Federer'e yenilen Soderling, Federer'e karsi 10'da 0 yapiyor, mac sonrasinda da soyle diyordu: "Bu mactan once demistim ki, ben bir oyuncuya 9 kere yenilirim, ama 10 kere yenilmem. Bu sefer olmadi, ama soz veriyorum 11. kez yenilmeyecegim".

Ayni sene bu sefer Wimbledon'da karsilasti ikili...

Sonuc yine ayniydi, Raja sahadan galibiyetle ayrilarak ceyrek finalin yolunu tutuyordu... Sezonun son grand slaminde bir kez daha kaybetti Robin...

Lakin, gun olur devran doner hesabi, bugun Fransa'dan gelen haber "oh be" dedirtti...

Raja-Robin kapismasinin 13. macinda, en sonunda, Robin Raja'i 3-1 ile (hem de 1-0'dan gelerek) saf disi etmeyi basardi...

Benim icin Roland Garros artik Turkiye Super Ligi'ne dondu... Raja'm kazanamadi, bari Nadal yerine Robin'im kazansin...

Forza Soderling.

Tom Cruise: BSG afedersin...

"David'in bu dunya kupasinda yer alamamasi sanssizlik, ama biliyorsunuz ki bir dahakinde sahada olacak..."
 - Tom Cruise, Amerikan basinina, 6/2010

Hayir, bu Scientology sana hic yaramadi be Tom... Ne guzel adamdin sen halbuki Top Gun'da filan... Danger Zone hesabi takilip gidiyorduk...