Oncelikle dogruyu soyleyelim - bir kere bile izlemedim kendisini...
Okudugum, takip ettigim, klasik bir Italyan acik/10 numarasi oldugu yonunde bir izlenim olusturdu...
84 dogumlu topcu bir cok buyuk takim tarafindan takip ediliyordu...
Gelen haberlere gore 7 milyon Euro karsiliginda Zenit'in yolunu tutmus...
Halen Deco gibi doygunlara, Sheva gibi bitiklere goz atanlara duyrulur...
31 Temmuz 2009 Cuma
Rosina Zenit'e...
Labels: Alessandro Rosina
30 Temmuz 2009 Perşembe
Baskin basanindir...
"Bizle ilgili bir yamukluk varsa bu çoktan deşifre olurdu. Biz hala üst klasman hakemi olarak burada tutuluyoruz, bizi neden düşürmediler. Düşürmediklerine göre demek ki problem bizde değil"
Labels: Bulent Demirlek, Hakem
28 Temmuz 2009 Salı
24 Temmuz 2009 Cuma
Duran Top
Galatasaray bu sene resmi maclarda attigi 3 golun hepsini duran toptan mi buldu simdi? Son bilmem kac sezonun ortalamasini simdiden yakalamis olmalari muhtemeldir. Saka bir yana "iyi ofans guzel futbol seyrettirir, iyi duran top organizasyonu sampiyon yapar" diyerek modifiye ediyorum unlu ozdeyisi. Duran top en bedava goldur, yeni sistem gelistirirken agir kazalara karsi sigortadir, kapanan defanslarin cilingiridir, guzeldir. Mustafa'nin golunden sonra Neeskens'in elinde taktik defteri ile sevinmeye firlamasi umarim bu tur gollerin habercisidir.
Labels: Duran top, Galatasaray, Johan Neeskens
22 Temmuz 2009 Çarşamba
21 Temmuz 2009 Salı
Futbolcularin Twitter Accountlari
Zlatan Ibrahimovic: http://twitter.com/zlatans_offical
19 Temmuz 2009 Pazar
Daniel Sturridge
Bir haftaligina gittigim Seattle sokaklarinda tek tuk Chelsea formali insanlar goruyordum. Hatta biri Drogba digeri Essien formasi giymis iki sarisin zayif oglanin hemcinsleri ile iliskiye meyilli olduklari ithamini bile yapmistim. Sayica gittikce artan Chelsea formalarinin bir nedeni varmis. Chelsea FC sezonun ilk antremanini cuma gunu Seattle'da yapmis ve ertesi gunu yerel takim Sounders FC ile gosteri macina cikmislar. Misli gecmis zaman kullaniyorum, cunku futbolla alakadar oldugunu dusunmek istedigimiz blogun diger yazari Comert'in ikamet ettigi sehirdeki futbol olaylarindan haberdar olmasini beklerdim. Ya da diger ihtimal kendisi sehir disinda oldugu icin bro code'u kirdi ve bizim de maca gitmemizi istemedi. Hakkindaki iddialara yine blog satirlari uzerinden cevap verecektir.
Labels: Chelsea, comert, Daniel Sturridge, Seattle, Sounders FC
15 Temmuz 2009 Çarşamba
14 Temmuz 2009 Salı
Keyifli Aramalar (yuvasinda)
Once ufak bir sitem... 2008'in Nisan'inda yazmisiz ilk Keyifli Aramalar postunu... Aradan gecen birbucuk senede, baska bloglara da sicramis konsept... Gonul isterdi ki, su ufacik dunyada bir maille "abi esinlendik" duysaydik...
Bu blogun ilk uc bes postunu attiktan sonra Aceto'ya attigim mail geldi aklima... "Abi senden gaz aldim, keyif aldim" diyerek... Hosuna gitmistir herhalde, insan dogasi...
Devam edelim...
Gectigimiz 10 gunun Keyifli Aramalari
5- gs tv de cıkan anteraman videolu müzikler lincoln meria kewell pas şov: Masallah diyorum... "Videolu muzikler"de Cem Yilmaz'in sikca kullandigi "boyle espiriler, sakalar" tinisini aldim... Bahsi gecen video'yu Othello daha once blog'a asmisti.. Buradan buyrun.. (blogda sahsa ozel arama servisi verilmesi...)
4- 6 tane efes sarhos edermi: Agzinla ic arkadasim... Alti Efes'e gelene kadar blogda daha keyifli icki tavsiyesi var; Othello Bushmills'ten sasmazken; ben daha cok kokteyl seviyorum... (yazarin hafiften kiritmasi... kokteyl ne lan?)
3- digitürk justin tv de mac yayinlayan lara ceza verecek: Turk erkeginin top 3 korkularina girer bu... Ilki mutlaka "kisa donem kalkacakmis abi"... Yalniz ondan korkanlar haklilarmis, kalkti arkadas... Girmeyin vallahi her ihtimale karsi...
2- erkek kadininin pipisini yeme oyunu: Firat ete kemige burunmus... Bunla yetinmemis bilgisayarin basina oturunca boyle bol azotlu bir sonuc cikmis ortaya... Gel alnindan opeyim... (bu aramanin oyle ya da boyle bizim siteye dusmesi...)
1- futbol oynarken azrailin can almasinin videosu: Benim ebeveynler moderndi - korkutmadilar ocu, disci, igneci vesaire... Yalniz bu arkadasimizin ailesi cocugu futboldan cayirmak icin cok saglam girmis hadiseye. Korkma abi, hepimizin vadesi belli... (yazarin kaderci cikmasi... "can almasi"nin cok edebi olmasi?)
Labels: Keyifli Aramalar
Kac santim acikla Demiroren!!!
"Ama biz başkaları gibi önümüzdeki 3 yılın şampiyonluğuna değil, 5 yılın şampiyonluğunu kazanacağımıza dair söz veriyoruz."
Labels: Besiktas, Yildirim Demiroren
Ya sayi saymayi bilmiyorsun...
Manchester City'nin Carlos Tevez transferini bittigi konusuladursun; City'li yoneticiler bir yandan da Adebayor'un isini bitirmeye calisiyorlarmis...
Adebayor mu?
Arkadasim bir soluklanin yahu... Elinizdeki "forvet" oyuncularina bir bakalim (4-3-3'te hucuma yonelik oyuncular demiyorum, basbayagi ileri 2'lide oynayacak adamdan bahsediyorum)...
Robinho
Carlos Tevez
Roque Santa Cruz
Craig Bellamy
Benjani
Valery Bojinov
Felipe Caicedo
Jo (kiralik olarak Everton'a gitti)
Yahu, su listede Premier League'de ust siralara oynayacak takimlarda oynayabilecek 4 adam varken ne diye elin Eto'o'suna (Samuel'in memleketinde kesme isareti mi yok arkadas, cok garip oldu bu) Adebayor'una is atiyorsun?
Arap yagi bol bulunca orasina burasina surer derler...
Adebayor'u oralara surmek cok daha tehlikeli...
Uyarayim da...
Not: Yildirim baskan (hangisi ustune alinirsa artik), Craig Bellamy'i Turkiye'de gormek isteriz... 20 milyondan asagi vermeyin ama, hatrim kalir...
Labels: Adebayor, Manchester City, Tevez
13 Temmuz 2009 Pazartesi
San Fermin'den...
"Pic" Sarkozy
Len, sen Carla Bruni'ye sarilip uyuyorsun...
Bi dur, ne bu aclik?
Labels: Nicolas Sarkozy
12 Temmuz 2009 Pazar
Cakma Ersun*'dan ayar...
"O paraya ben size 88 tane Tabata bulurum"
Labels: Gaziantepspor, Yildirim Demiroren
Micah da usutmus...
Su postu hasta hasta yaziyorum... Yazin ortasinda bir sekilde becerdim, sifayi kaptim ve yatiyorum...
Bir baska - daha ciddi - hastalik haberi de Manchester City'nin sag beki Micah Richards'tan geldi...
Kibris Rum Kesiminde tatil yaparken domuz gribi teshisi koyulan Micah'in durumu iyiye gidiyormus... Sezon basinda bir kac mac kaciracak, ama tam olarak iyilesecekmis...
Sakin ha bir virusu, hastaligi ovdugum, yucelttigim gibi bir dusunce cikmasin ortaya... Lakin, eskiden salgin dedin mi nufusun 3'te 1'i gidiyordu... Bu domuz gribi daha bir kontrollu sanki, olan erken tehsis edilmeyen, ilaca ulasimi olmayanlara oluyor...
Micah, gribini atip domuz gibi doner sahalara...
Labels: Domuz Gribi, Micah Richards
11 Temmuz 2009 Cumartesi
Yapma be Vedat abi...
Vedat abinin anlattigi bir anisidir*...
Mac sirasinda faul pozisyonu olur... Hakem yanina yanasir Vedat'in: "Tekme attin mi?"
"Attim" der Vedat, hakem de "disari cikacaksin o halde" der ve kirmizi kartini gosterir...
Mac sonrasinda "niye oyle dedin" diye sorarlar...
"Ne yani? Besiktas formasiyla hakeme yalan mi soyleyecektim utanmadan?" der Vedat...
Haydi abi...
* aninin orjinali sozlukten, rulerrr'in yazisindan...
Labels: Besiktas, Vedat Okyar
10 Temmuz 2009 Cuma
Haci n'oluyor orda?
Tello'nun su anda blogu okuyanlarin toplamindan cok maas almasi...
Yine de iki adim otesinde pasta kesilince "ulan bizi de unutmasinlar" endisesi yasamasi...
Hayata dair...
Labels: Rodrigo Tello
9 Temmuz 2009 Perşembe
Lance Sari Giyecek Mi?
Tour de France'in 6. etabi, yarisin Ispanya'da gececek 2 ayaginin birisi geride kaldi. Lance Armstrong, ki kendisi bile tura zevk icin katildigini soyluyordu, su an sari mayonun .02 saniye gerisinde genel klasmanda 2. sirada. Onundeki Isvicreli Fabian Cancellara dunyanin en iyi sprinterlarindan ama tirmanislari ayni seviyede degil. Yarin Andorra'da bitecek etabin sonunda 10kmlik bir yokus var. Ertesi gunde de rollercoaster gibi bir dag etabiyla Andorra'dan Fransa'ya inecekler ve turun 1/3'u tamamlanmis olacak. Onumuzdeki iki gun siralama ve mayolar bayagi el degistirecek gibi gozukuyor.
Labels: Cancellara, Lance Armstrong, Tour de France
8 Temmuz 2009 Çarşamba
Kral Öldü, Yaşasın Kral
Pandora yavastan parali olmanin sinyallerini vermeye basladi. Vesile ile Groovesharki kesfettik. iPodumsu bir menu, istenilen sarkiyi istenilen zaman calma ozellikleri ve inanilmaz bir muzik kutuphanesi Grooveshark'in one cikan ozellikleri. RIAA Last.fm ve Pandora'nin hakkindan geldikten sonra illa ki buraya da dadanacaktir. Simdilik browserinizdan israrla isteyiniz. Groovy!
Labels: Kulak Zevki
7 Temmuz 2009 Salı
13 + 1 = Takipteyiz...
House'da Thirteen rolunde...
Year One'da, prenses...
Rakamlarla aram iyidir...
Not: Uzun zamandir goz zevki postu atmamisiz. Bahar aylari gelince disari ciktik, hormonlar mi dengelendi acaba?
Labels: goz zevki, Olivia Wilde
Sikayetim var - ESPN
Bir iki senesini Amerika'da geciren her Turk'un tespitidir: "abi, futbolda 45 dakika boyunca ara olmadigi icin, Amerika'lilar reklam koyamiyor, o yuzden tutmuyor bizim futbol".
Yahu, dogruluk payi yok mu? Var...
Ama her yazinin turasi var...
Tura: Yeni bir sporun tutmasi icin, basinda da adam gibi yer alabilmesi lazim. Ozellikle Amerika gibi "mainstream" medyanin populer kulturu - Amerika'nin cogunlugunun tek kulturu - belirledigi bir yerde...
Neticede futbol dedigimiz, 90 dakikalik tepisme... 22 yetiskin adamin guresmesinin de tek bir amaci var, gol atmak.
Kisaca, gol futbolun belkemigi arkadasim, sen ne dersen de... (Golsuz macin, taburesiz bara benzemesi...)
Eh, bir numarali spor kanali, en onemli maclarda bile (bakiniz UEFA finali, bakmayiniz Sampiyonlar Ligi finali); 3-4 gollu maclarin icerisinden 1 veya 2 golu secerek yayinlarsa; beyzbol-sever-amerikali-kardesimin ne kabahati var...
Sana sesleniyorum ESPN (yazar Reha Muhtar tadi yakaladi); arkadasim, bu Beyzbol degil... Her bir golun ayri onemi, ayri guzelligi var... Dunyanin hic bir yerinde, ozette gosterilen gol, atilan gol sayisindan dusuk degilken, burada bir yaklasik sonuc...
Sonra niye Beckham kaciyor, niye Serhat LA Galaxy'e transfer oluyor...
Not: Amerika topraklarinda bir kere maca gitme gafletinde bulundum; onu da baska bir gun yazariz...
6 Temmuz 2009 Pazartesi
Alex, Obama'yi da al...
Once Owen'i getirdiler Manchester'a... Altta Magripli uzun uzadiya yazmis bu transfer hakkinda. Bence cok makul bir is yapti Alex; Owen cikar, 14 golunu atar, Manchester'in EPL sampiyonlugunda onemli katkisi olur...
Ajanslara bugun dusen haber ise, Alex'in bu sefer de 20 yasindaki Bordeaux'lu forvet Obertan'i transfer etmeye calistigi... Kafasina koyani yapar Alex, demek ki bu sene 4. forveti genc Fransiz olacak... Gectigimiz senenin ikinci yarisini Lorient'te kiralik olarak gecirse de, bir kac senedir Fransizlarin gumbur gumbur gelen gencleri arasinda geciyordu ismi...
Alex, sirada Obama var, Berlusconi'nin de "genc, duzgun fizikli, yanik tenli" diye tarif ettigi Obama'yi kacirma... Doldurdun O'lari takima... diyor, igrenc bir Olacak O Kadar espirisi ile bu postun sonuna geliyoruz... (Yakisti, isme dikkat et).
Not: O degil de (bak hala), bir Berbatov vardi, o nooldu?
Labels: Manchester United
Sezer seneye Galatasaray'da...
Sivassporlu başarılı futbolcusu Sezer Badur, Anadolu'da Sivasspor'dan başka bir takımda oynamayacağını söyledi. Sezer, üç büyük kulüpten de sadece Fenerbahçe'de oynamanın söz konusu olabileceğini belirtti.
- Sezer Badur, Kicker dergisine verdigi roportajdan...
- Sezer Badur, Kicker dergisine verdigi roportajdan...
Labels: Sezer Badur, Sivasspor
4 Temmuz 2009 Cumartesi
Beşiktaş'a Kaleci Lazım
Murat yesil sever...
Bugun ajanslara dusen haberde Murat Hacioglu'nun Denizlispor'a imza attigi yaziyordu...
O anda aklima geldi...
Murat yesil rengin hastasi arkadas...
Oynadigi takimlara bir bakarsak:
- Etimesgut Sekerspor (Yesil - Beyaz)
- Bursaspor (Yesil - Beyaz)
- Diyarbakirspor (Yesil - Kirmizi)
- Konyaspor (Yesil - Beyaz)
- Kocaelispor (Yesil - Siyah)
- Denizlispor (Yesil - Siyah)
Not: Al bonus olarak, oynadigi diger iki takimdan birinin rengi Sari - Lacivert. Ikisini bir karistir bakalim ne oluyor?
Labels: Murat Hacioglu
Mansiz ve Sanssiz
Sakatlandigindan beri bitti Ilhan...
Besiktas taraftarinin sevdigi hirsli, mucadeleci oyununu bir de gollerle susleyince, Ahmet Dursun'dan cok cabuk devraldi ileri uctaki rolunu...
Sakat sakat Japonya'ya satildiginda Husnu Gureli'nin muthis satis basarisina hayranlikla bakmis; Japon-Turk iliskilerini yaralama olasiligina bile aldiris etmemistim...
Bir ara Ankaragucu formasi ile sahalara donmeye calisan Ilhan, simdi de futbola basladigi 1860 Munchen takimi ile deneme maclarina cikiyor. Hazirlik karsilasmasinda rakibini 8-0'la gecen 1860'in 3. golunde Ilhan'in imzasi var...
Ister misin Demiroren "eskileri toplama kampanyasi" sirasinda Ilhan'i da getirsin?
Not: Ulan hafif korktum ha, Baskan, blogu okuyorsan: saka yaptim... Okurlar mizahtan hoslaniyor diye... Aman diim hocam, genc bekler iyi, onlari bozmayalim, o minvalde yapilsin transferler... Ok tsk kib bye.
Labels: Ilhan Mansiz, Yildirim Demiroren
Bir nevi...
Gel yamacima dedik; olacak gibiyken, bir anda Portland'a gelmekten vazgecti Hido...
Fikrini degistiren Toronto Raptors olmus...
Basketbolun icad edildigi topraklarin NBA'deki tek temsilcisini secmesindeki faktorleri "Daha buyuk bir sehir olmasi, Toronto'daki Turk nufusu ve kozmopolit kultur mozaigi" olarak aciklayan Hido bir ufak detayi atlamis...
Portland'in Hido'ya 53 milyon dolarlik bir kontrat teklif ederken, Toronto'nun 60 milyon dolarlik bir teklifle geldigi konusuluyor...
Vince Carter'in Orlando Magic'e transfer olmasiyla, Orlando'da kalmayacagi belli olan Hido'nun, Carter'i Carter yapan Raptors'a gecmesi keyifli...
Bir nevi takas....
Labels: Hidayet Turkoglu, NBA
3 Temmuz 2009 Cuma
Buyuk Teknik Adam Olmak
Futbol dunyasi cok firtinali bir ortam. 3 hafta once kral ilan edilen golculerle aradaki sure golsuz gecilirse bir anda papaz olunabiliyor. Buyuk teknik adamligin yolu kanimca bu firtinanin agir ruzgari altinda egilip bukulmeden dogruyu gorebilmekten geciyor. Yalniz bu yaklasimla herkesin ak dedigine kara diyen ekolun farkini kalin bir cizgiyle ayirmak gerek. Ferguson'un derdi Terim ya da Yanalvari bir sekilde dunyanin geri kalaniyla inatlasmak olsa en buyuk rakibi Mourinho'nun kalabalik defans ve hizli hucuma dayali taktiginin modern futboldaki avantajini kabul edip Manchester'a adapte etmezdi.
Geliyoruz Michael Owen'a. Kendisi dunyanin en buyuk golculerinden birisidir. 18 yasinda Arjantin filelerine biraktigi golu dunyada atabilecek aktif futbolcu sayisi bir elin parmagini gecmez. Onlardan birisi Kaka'nin Real Madrid'e transfer oldugu miktari hepimiz biliyoruz. En kotu sezonlarindan biri olarak sayilan gecen sezon bile Newcastle gollerinin %20'sini yazmistir ki bu bile o capsiz takima verebilecegini fazlasiyla verdiginin kanitidir.
Dunyanin en saygin yayin organlarindan Guardian'in bile Owen'i dilenci gibi karikaturize edecek kadar terbiyesizlestigi bir ortamda Sir Alex Ferguson herkesin agzinin ortasina samari yapistirmistir. Guardian'daki bir diger parodi de asagidaki resim. They're just not that into you filminin afisini Owen'a uyarlamislar. Asil parodi simdi kendileri oldu. Bu resmin iki baslik ustunde artik "Owen, Man U'da" haberi var.
Manchester United icin son derece dusuk riskli bir tranfer. Onumuzdeki uc sene boyunca Mehmet Topuz ve Mert Nobre, Michael Owen'dan daha fazla para kazanacaklar. Owen belli ki futbol oynamak istiyor. Dolayisiyla Liverpool taraftarinin hic gocunmasina gerek yok. Bu tranferi Emre-Fener transferinden farkli kilan nokta futbolun on planda olmasidir. Eminim ki eger Liverpool cagirsaydi Owen kosa kosa giderdi. Simdi buyuk ihtimal oturup Rafa'nin cuval dolusu para saydigi Kuyt benzeri abuk subuk bir adam izleyecekler.
Ferguson'a donerek yaziyi tamamlayalim. Kanimca batakliktaki altini cekip alip hakkini vermistir. Bu tranfer basarili olur ya da olamaz onemli degil, cunku bunu belirleyecek baska pek cok faktor var. Turkiye'den futbolcu degil diye yollanan Johnsen'i Manchester United gobegine koyan ve basarili olan bir adamin illa ki vardir bir bildigi.
Labels: Alex Ferguson, Manchester United, Michael Owen
2 Temmuz 2009 Perşembe
Amerika'da futbol bitmistir...
"Los Angeles Galaxy'den teklif var. Gittim oraya görüşmeye. Bu transferin olma ihtimali yüksek. Komple bir değişiklik lazım. Oraya gitti mi 4-5 senelik bir sözleşme gerekiyor. Bu detayları görüşürüyoruz"
Labels: MLS, Serhat Akin
1 Temmuz 2009 Çarşamba
Dil atsaydin bi de...
"Benim tek hayalim Besiktas'ta oynamaktı. Fenerbahce ile asla sözleşme imzalamayacağım. Besiktas taraftarıyla buluşacağım zamanı sabırsızlıkla bekliyorum." (6 Haziran 2009)
"Fenerbahçe'de kalıcı olmaya çalışacağım. Uzun yıllar Fenerbahçe forması giymek istiyorum." (1 Temmuz 2009)
Nedense hatirlattigi bir seyler var...
"Beni herkes Beşiktaşlı Tümer olarak tanıyor. Bu sıfata göre yaşamayı bir ilke edindim ben. Turkiye'de baska takimda oynamayacagim" (2006 basi)
"Rakip olarak oynadığım dönemde de güzel bir atmosfer vardı. Seyirci profilini de iyi tanıyorum. Onlar da beni orada görmek istiyor. Bir an evvel ben de sahaya çıkmak istiyorum." (30 Mayis 2006)
Topuz yine terbiyeli cocuk, Kayserispor taraftariyla beraber "G....i Fener" tezahurati yapmadi en azindan...
Labels: Besiktas, Fenerbahce, Mehmet Topuz, Tumer Metin
Gel yamacima
Hidayet'in adi bu aralar sikca duyuluyor okyanusun bu tarafinda...
Orlando'nun playofflardaki en iyi oyuncusu olmasinin da verdigi gazla, Free Agent'ligin keyfini suruyor...
Orlando'nun 36 milyon / 4 yillik teklifini reddetmesi normal - 50 milyon / 5 yillik teklif bekliyor son transferinde...
Bu teklifi verebilecek takimlarin arasinda Portland Trail Blazers var...
Gel yamacima Hido...
Buraya son geldiginde bir selami esirgemis olsan bile; 3-5 macini izleriz hic degilse...
Labels: Hidayet Turkoglu, NBA