2 Mayıs 2009 Cumartesi

Haftasonu Ozel - Mactaydim II


Kaldigimiz yerden devam...

Gazeteler bir gun oncesinden "Barbaros bulvarinda Mesale yuruyusu" var diye yazmisti... Arkadaslarla konusma imkani bulamadigimdan, ne boyutta oldugunu hayal edemiyordum. Peder "Kazan'in onunde bulusalim" dediginde - once "Kazan mi" diye dusunmus, ardindan kabul etmistim...

Mac gunu gelip catmis; ben Etiler'den stada nasil gecerim diye dusunmeye baslamistim ki - mesale yuruyusunun asil boyutunu kavradim. Barbaros kilit; iskele mahser; Besiktas carsi birali sis bulutu olmustu...

Taksiye "Ihlamur'a cek abi" demis; henuz bitmis olan Fulya tesislerinin ordan Besiktas'a dogru yurumeye baslamistim... Carsiya geldigimde, siyah-beyaz bir sel uzerime akiyordu... "Sahil yolu kapandi herhalde, insanlar arkalardan cikacaklar stada" diye dusunmus, bu dusuncemi Kazan'in onunde bekleyen babama da acmistim...

'Insanin basina ya meraktan ya ...' sozune inanan, "illa bir sey olacaksa, bari meraktan olsun" dusturuyla hareket eden babam; onunden gecen ilk formalinin koluna yapisip "niye o yone gidiyorsun birader" (birader mi?) diye sorunca aldigi cevap keyifliydi: "karnimiz ac abi, yemek yiyecegiz". Her formayi gecirip mesale yuruyusune katilanin maca gitmedigi gercegini daha yeni idrak ediyorduk, sevgili okur...

Karni ac Besiktaslilari arkamizda birakarak, sahil yolundaki kalabaliga karisiyor... Stada dogru tezahuratlar, bira siseleri, mesaleler ve kufurler esliginde gidiyorduk... Aslinda opera bile vardi bu yuruyuste - hayatinda Figaro'nun Dugunu'nu duymamis adam, bagira cagira Fener icin operayi icra ediyordu... Bira kokulu ve sise kiriklariyla dolu sokakta, kulagimizin pasi atilirken oldu ne olduysa...

Hemen ufak bir parantez acalim: yarin obur gun wikipedia'da apartman cocugu adli bir entry olursa, bir alttaki fotografi kullanmanda bir sakinca yok sevgili okur. Birinci sinif apartman cocugu (buyuyunce adimiz efendi adam oldu, o ayri) bir bunyenin yasadiklaridir bunlar. Donuyorum hikayeye...

Opera esliginde yuruyen guruh, bir anda yolun karsi tarafina dogru akmaya basladi... Olayi tam kavrayamadan, kafasinda siyah beyaz soytari sapkasi olan bir adam tarafindan durtulmek suretiyle biz de bu akima katildik... Soytari bir yandan agzini kapatirken, bir yandan da "biber gazi sikiyor i..ler" diye bagiriyordu... Biz bu i...lerin kim oldugunu dusunurken, soytarinin yaninda Efes Pilsen sponsorlugunda "Sizin 164. yildonumunuzu s...yim" dediginde anladik ne oldugunu...

Ta Abdulhamit zamanindan beri uc kisiyi bir arada gorunce dagitma icgudusu depresen polis; mesale yuruyusunu de bozmak istemis; kalabaligin uzerinde panzerle su sikmak ve biber gazi atmak gibi ozelliklerini sergilemeye baslamisti...

20 saatlik yolculuktan cikmis, alabildigine jet-lagli bunyem, bir anda kendine gelmis; topuklarim gotume vura vura kosmaya baslamistim... Asil ilginc olan, butunuyle Fenerbahceli olan babamin, adeta otuz yillik amigo gibi bir yandan saga sola laf yetistirerek, ote yandan yasina cok da yakismayacak bir kivraklikta, topuklari kiciyla temas ede ede, benden onde kosuyor olmasiydi...

Yadirgayayim mi; oksureyim mi, burnumdan akan kani mi durdurayim bilemeden, kendimi bir cay bahcesine atmis, olan biteni izlemeye baslamistim...

Icimdeki kofti anarsist ortaya cikmis, yanimda Tekel 2000 sponsorlugunda cayini yudumlamakta olan - daha once hic tanimadigim, ama biber gazinin da etkisiyle bir anda samimi oldugum - abiye donup "abi coluk cocuk var, goruyorsun, durup dururken ortami geriyor bunlar" dedim...

Sigara dumani agzindan henuz tumuyle cikmadan cay icmeye calisan abi, bardagi agzindan cekmeden okkali bir kufur savururak beni onaylayinca, o zamana degin hic duymadigim kadar siddetli bir aidiyet duygusu yasadim.

Besiktasliydim ulan ben de...

Agzini yuzunu yikayan, bir anda Fenerbahceli kimliginden siyrilip, en az benim kadar Besiktas'li olmus babam da lavabodan cikmis, "hadi oglum, gel ote taraftan Kapali Alt'in yolunu tutalim" der olmustu...

Bir misyonumuz vardi...

Besiktas - Kayseri maci Kapali Alt'tan izlenecekti...

Yarin: "Abi burda kibar olmayacaksin dediler; ayak uydurunca maci en kral yerden izledik"

0 Yorum: