Iki sene once bana Milan Baros, Harry Kewell, Elano Blumer, Kader Keita ve Arda Turan'in yanina bir de Steven Gerard'i yazip Liverpool'un 2009 kadrosu bu isimlerden olusacak deselerdi ikna olmakta pek zorlanmazdim. Galatasaray transfer doneminde kesinlikle muazzam isimleri kadrosuna katti.
Yalniz boyle bu kardoyu alip baslarina da Frank Rijkaard ve Johan Neeskens'i ekleyerek Turkcell Super Lig'de Omer Erdogan, Ismail Guldurenler'in uzerine salmak Iznik Korfez Pisti'ndeki Palio Cup'a Bugatti Veyron ile katilmak gibi bir hadisedir. Galatasaray bu sene sadece Turkcell Super Lig ve UEFA Avrupa Ligi'nde mucadele edecek. Isler yolunda gider de UEFA Ligi'nde ilerleme kaydedilirse bu kadro SL'den gelen bir iki eli yuzu duzgun takimla mac yapar hepi topu da o olur. Sezonun gerisi yogunlukla ilerdeki acar forvete burun vurarak pas atan kadrolara karsi mac yaparak gececek.
Fenerbahce ise Turk ligini en haso Anadolu antrenorunden daha iyi bilen Daum'u getirerek hedefinin adini hic utanma sikilma olmadan sampiyonluk olarak koydu. Transfere akil almaz meblaglar sacmalari kendi tercihleridir ancak aldiklari isimler kadro kalitesini arttiracak captalar.
Iki senedir goruldugu uzere Sampiyonlar Ligi on elemesi hic de kolay bir tur degil. Platini kucuk takimlara yer acacagim diye kasarken cok buyuk takimlari on elemeye iterek SL'nin bu turunu resmen ufak ve orta capli kluplerin mezbahasina cevirdi. Turkiye'den Sampiyonlar Ligi'ne katilma hakkini garantileyen (ve durum itibariyle gidecek tek takimi belirleyen) lig sampiyonlugu hic olmadigi kadar deger kazanmis durumda. Gelirler bazinda ise Kupa 1'de gruplara kalan her takim Kupa 2'yi kaldiracak takim kadar para yapmayi Agustos ayindan garantiliyor. O nedenle 3 buyuklerin butun restlerini sampiyonluk adina cekmis olmalarini dogal karsiliyorum.
Transferde harcanan paralara bakildiginda parasinin en cok karsiligini alan takim suphesiz Galatasaray. Fenerbahce'de taraftara "Dunga iki ay sonra milli takima cagirmayi dusunuyormus" diye lanse edilen Oliveira'dan bir hafta sonra Galatasaray'in benzer bir ucretle acikladigi isim Elano Blumer. Belki Oliveira, Patrick Viera'nin 3. gobekten kuzeni cikar, Elano da Jardel, Lincoln'un izinden giderek dip yapar. Bunu zaman gosterecektir. Ama kagit uzerinde ve risk yonetimi minvalinde kazanan Galatasaray. Keita ise her halukarda 7.5 milyonluk maliyetine ragmen kemer sikma gunlerinde getirilen 2 milyonluk bilimum adamdan (bkz. Lukunku, Bratu) iyi transferdir cunku Lukunku'ya verilen 2 milyonun uzerine sifon cekersiniz. Keita, Elano gibi adamlarin ise her zaman icin ikinci el piyasasi vardir. Kaliteli yabanci almanin mali olarak da mantikli oldugunu her zaman savundum. Anelka, Meira orneklerinde goruldugu uzere klupte bekleneni veremeseler de uzerine kar koyarak satmak hic de imkansiz degil. Lincoln'e ayri bir parantez acmak lazim cunku adami el birligi ile butun ulke bok cukuruna atti. Simdi alacak musteri bulunamiyorsa bunun Lincoln'un futbolu, kalitesi veya karakteri disinda pek cok nedenleri var.
Yaziyi bir gozlem ile bitirmek istiyorum. Galatasaray'da yeni transferler olsun, milli takim kampindan donenler olsun butun futbolcular belli bir antreman surecinden gectikten sonra forma sansi buldular. Bu nedenle sezonun ilk ciddi ve telafisi olmayan Tobol macina bile teknik ve taktik antremani en fazla almis genc oyuncularla baslandi. Diger yandan Fenerbahce'de Santos ve Oliveira ucaktan indikleri hafta Avrupa Kupasi macina ilk 11 basladilar. Dusunun bu adamlar o kadar yeniler ki birlikte antremana ciktiklari Fener kadrosunun yarisini sokakta gorseler tanimazlar. Daum bunu her zaman yapiyor. Sozde Turk dostu ozde ise en az bizim kadar yabanci hayrani bir antrenor gozumde. Bu tavrinin formalari sirtindan alinan futbolculara hic de olumlu yansidigini dusunmuyorum.
6 Yorum:
çok keyifli olmuş eline sağlık.
Baslik ve analizin guzelligi bizim blogdan kopya (http://amerikadeplasmani.blogspot.com/2009/07/besiktasli-gozuyle-200910-sezonu-oncesi.html).
Kadronun manasiz guzel gozuktugune katilmiyorum, harbiden guzel. Oyunu tutacak sertlikte orta saha ve ilerde tek forvet arkasi yaratici yildizlar tsl'de deplasmanda kazanmanin dolayisiyla sampiyonlugun formulu. 34 macin 25 kadarini cilingir ihtiyaciyla oynandigi icin baros/elano/arda/kewell/keita saglam is yapar.
Lincoln'u hep beraber harcadik hayirli olsun, olan gs butcesine oldu. elano gelince arda'dan 10 numarayi alip kaptanlik vermezseniz bu sene sampi gs. bjk ikinc, bursa ucunc, fb dordunc. sivas onunc.
bu sene ikinci olursak ii falla!!
ileri uca gerektiginden fazla onem verildigini dusunuyorum. sikayetci miyim? tabii ki diilim... keske gerard'i da alsak...
ama gokhan zan'la olacak mi? umarim emre gungor sakatliklardan kurtulur ve ilk geldigi zamanki gibi servet'le birlikte iyi bir ikili olustururlar gobekte. emre asik'in bu seneyi kaldirabilecegini dusunmuyorum... 8-9 mac oynayabilir gibi geliyor bana...
birde sag bek mevzuu var tabii. sabri'yi psikolojik problemlerinden dolayi saymiyorum. ugur'un ne olacagi belli degil... serkan da o yukun altindan kalkamazmis gibi geliyor...
Yazı harika ellerine sağlık. Sabri'nin şu tipine de bi değinseydin keşke. Ben olsam stada sokmam :)
@M.T.:
Eyvallah. Sabri'yi zaten stadin arka kapisinda caktirmadan iceri aliyorlar :)
Yorum Gönder